İskandinav Mitolojisinde Doğa Ruhları;
Donmuş evler, Kuzey Avrupa coğrafyasında buzdan bir örtü şeklinde cisimlenmiş halidir. Kuzeyin kudretli tehditkar ve hissiz buz kütleleri Kuzey Avrupalılar için donmuş devler gibi sürekli tehdittir. Bu devler zaman zaman ilkbaharın tomurcuklarını donduracak kadar korkunç soğuklar veya buzlu zirve ve tepelerinde çığları gönderir.
Güneş'i tanrıların bir kıvılcımdan yararttığı anlatılır. Işıldıyan küre, iki beyaz kısrağın çektiği ve güneş tanrıçası Sol'un sürdüğü arabanın içindedir. Güneşin ışınlarının zararlarından korkan tanrılar, altından arabanın önüne Svalin adında bir kalkan yerleşmiştir. Başka bir mitte ise, tanrılar gün adında bir deve atlar ve arabalar verirlerdi. Bir gün içinde Dünya'nın çevresinde dönmesini isterlerdi.
Kaya ve fırtına devleri uçsuz bucaksız sarp kayalıkları ve fırtına bulutlarını temsil eder. Uçurum ve kayalıklar zamanın şafağında devlerin üzerlerinde yürümesiyle meydana gelmiştir. En çok pus ve sislere uyum sağlayan dağ devleri, aynen cüceler, gibi gün ışığında taş kesilirlerdi.
Devler, Yeraltı Mağara Cüceleri, Orman Perileri,
Elektrikli gökleri, buzdan çölleri ve taşkın akarsuları ile İskandinav'ın çarpıcı yeryüzü şekilleri, yüzyıllar içinde kolaylıkla doğa ruhları tarafından doldurulmuştur. Bu ruhlar, doğanın gizemli ve tehditkar güçlerini cisimleştiren korkunç buz, fırtına ve ateş devleri halinde dağlarda ve karlı yamaçlarda dolaşır.
Yakıcı buz ve kızgın ateşlerin çevreye yaydığı korkuyu, Kuzey Avrupa mitlerinde kötü ve uğursuz güçleri devler simgeler.
Onlar kadar korkutucu olmayan ama en az o kadar da önemli olan diğer ruhlar ise görünmez landveat ya da arazi ruhlarıdır ki, bunlar Vikinglerin ejderha başlı gemilerinden korkup hemen kaçarlar.
Kötü ruhlu cüceler, yer altındaki mağaralardan, ışıltılı mücevher ve metaller çıkarırlarken ışıltılı periler ise, orman ve göklerde dolaşırlar. Slav mitine göre; dünya yaşamsal güçler ile doludur ve bunlar doğada dolaşan ruhlar ile birlikte ormanlara, tarlalara ve akarsulara yerleşmişlerdir. Elektrikli gökleri, buzdan çölleri ve taşkın akarsuları ile İskandinav'ın çarpıcı yeryüzü şekilleri, yüzyıllar içinde kolaylıkla doğa ruhları tarafından doldurulmuştur. Bu ruhlar, doğanın gizemli ve tehditkar güçlerini cisimleştiren korkunç buz, fırtına ve ateş devleri halinde dağlarda ve karlı yamaçlarda dolaşır.
Yakıcı buz ve kızgın ateşlerin çevreye yaydığı korkuyu, Kuzey Avrupa mitlerinde kötü ve uğursuz güçleri devler simgeler.
Onlar kadar korkutucu olmayan ama en az o kadar da önemli olan diğer ruhlar ise görünmez landveat ya da arazi ruhlarıdır ki, bunlar Vikinglerin ejderha başlı gemilerinden korkup hemen kaçarlar.
Donmuş evler, Kuzey Avrupa coğrafyasında buzdan bir örtü şeklinde cisimlenmiş halidir. Kuzeyin kudretli tehditkar ve hissiz buz kütleleri Kuzey Avrupalılar için donmuş devler gibi sürekli tehdittir. Bu devler zaman zaman ilkbaharın tomurcuklarını donduracak kadar korkunç soğuklar veya buzlu zirve ve tepelerinde çığları gönderir.
Güneş'i tanrıların bir kıvılcımdan yararttığı anlatılır. Işıldıyan küre, iki beyaz kısrağın çektiği ve güneş tanrıçası Sol'un sürdüğü arabanın içindedir. Güneşin ışınlarının zararlarından korkan tanrılar, altından arabanın önüne Svalin adında bir kalkan yerleşmiştir. Başka bir mitte ise, tanrılar gün adında bir deve atlar ve arabalar verirlerdi. Bir gün içinde Dünya'nın çevresinde dönmesini isterlerdi.
Kaya ve fırtına devleri uçsuz bucaksız sarp kayalıkları ve fırtına bulutlarını temsil eder. Uçurum ve kayalıklar zamanın şafağında devlerin üzerlerinde yürümesiyle meydana gelmiştir. En çok pus ve sislere uyum sağlayan dağ devleri, aynen cüceler, gibi gün ışığında taş kesilirlerdi.
EmoticonEmoticon