Mitolojide Yeşil Renk
Mitolojide Yeşil Renk
Bilinen ilk örnekleri eski Roma dönemine dayanan ve Yeşil Adam olarak adlandırılan meşhur bir “erkek yüzü” tasviri vardır. Bu tasvirin bilinen en meşhur örneği, M.Ö. 4. Yüzyıl’da inşa edilmiş Rajastan’daki (Hindistan) Cayna tapınağındadır. Yeşil Adam olan bu tasvirin mitoloji ve dinler tarihinde bir çok örneğine rastlanmaktadır. Yukarıdaki tasvirde görüldüğü üzere, Yeşil Adam bir bitkiler - tanrı tasvirini andırmaktadır. Özellikle bu tasvir Batı Avrupa’da çok yaygın kullanılan ve Hristiyanlık öncesi Pagan dinlerine ait olduğu varsayılan bir tasvirdir. Kökeni henüz tam olarak bilinmese de bir çok araştırmacı tarafından bir doğa tanrısı tasviri olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bu tasvir yine kendinden önceki ve sonraki bir çok tanrı tasviri ve semavi dinlerdeki bazı önemli kişiliklerle bağdaştırılmaktadır. Daha sonra bu tasvirin benzerlerine Sümer kültüründe de rastlanması ve bu tasvirlerin çoban tanrısı Dumuzi’ye ait olduğunun anlaşılması ile araştırmacılar bu yönde çalışmaya devam ettiler.
Bilinen ilk örnekleri eski Roma dönemine dayanan ve Yeşil Adam olarak adlandırılan meşhur bir “erkek yüzü” tasviri vardır. Bu tasvirin bilinen en meşhur örneği, M.Ö. 4. Yüzyıl’da inşa edilmiş Rajastan’daki (Hindistan) Cayna tapınağındadır. Yeşil Adam olan bu tasvirin mitoloji ve dinler tarihinde bir çok örneğine rastlanmaktadır. Yukarıdaki tasvirde görüldüğü üzere, Yeşil Adam bir bitkiler - tanrı tasvirini andırmaktadır. Özellikle bu tasvir Batı Avrupa’da çok yaygın kullanılan ve Hristiyanlık öncesi Pagan dinlerine ait olduğu varsayılan bir tasvirdir. Kökeni henüz tam olarak bilinmese de bir çok araştırmacı tarafından bir doğa tanrısı tasviri olduğu düşünülmektedir. Ayrıca bu tasvir yine kendinden önceki ve sonraki bir çok tanrı tasviri ve semavi dinlerdeki bazı önemli kişiliklerle bağdaştırılmaktadır. Daha sonra bu tasvirin benzerlerine Sümer kültüründe de rastlanması ve bu tasvirlerin çoban tanrısı Dumuzi’ye ait olduğunun anlaşılması ile araştırmacılar bu yönde çalışmaya devam ettiler.
Bilindiği üzere Dumuzi ve eşi İnanna kendilerinden sonraki bir çok mitolojiye de ilham kaynağı olmuştur. Akadlarda Tammuz-İştar, Anadolu’da Attis-Kibele, Yunan mitolojisindeki Adonis-Afrodit gibi birçok tanrı ve tanrıçanın Sümer mitolojisi kökenli olduğu düşünülmektedir. Yine Yunan mitolojisinde asma yapraklarına sarılı olarak tasvir edilen diğer bir tanrı da Dionysos’tur.
Anadolu’da ise bu heykelin görülen ilk örnekleri Roma dönemine ait ve yine Yunan mitolojisi kökenli bir titan olan Okeanos’tur. Bu tasvir İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde de sergilenmektedir. Bahsettiğimiz bütün tasvirlerde erkek karakter kullanılmış ve hepsinde çeşitli bitki yaprakları ile süslemeler yapılmıştır. Aynı örneklere Kelt, Mısır ve Maya-Aztek mitolojilerinde de rastlanmaktadır.
İlahi dinlerde ise Yeşil Adam’ın ilk tasviri 14. Yy yuvarlak masa şövalyelerinden birisi olan Sir Gawain’in karşısına çıkan Yeşil Şovalye karakteri ile gündeme gelir. Sir Gawain’in balta darbesi ile kafası kopan bu teni, saçları yeşil olan şövalye bir yıl sonra tekrar Sir Gawain’in karşısına çıkar. Yeşil Adam fenomeni aynı şekilde Robin Hood karakteri içinde kullanılır. Ayrıca bu tasvir Tapınak Şövalyeleri tarafından da sıklıkla kullanılmış hatta kimi hayalperest yazarlar tarafından Baphomet ile eşdeğer tutulmaya çalışılmıştır. Hristiyan mitolojisinde dini bir karakter olarak ilk yer alması ise Saint George karakteri ile gerçekleşir. Hristiyanlık dininde Jurjis öyküsünde Saint George ile ilgili şu satırlara yer verilmiştir; “Açlıktan ölüme mahkûm edilince, Saint George, kuru bir tahta parçasını yeşertir, üzerini meyve ve sebzelerle donatır; öyle ki etraftaki masa ve sandalyeler bile yapraklarla bezenip meyve verirler.”
İlahi dinlerde ise Yeşil Adam’ın ilk tasviri 14. Yy yuvarlak masa şövalyelerinden birisi olan Sir Gawain’in karşısına çıkan Yeşil Şovalye karakteri ile gündeme gelir. Sir Gawain’in balta darbesi ile kafası kopan bu teni, saçları yeşil olan şövalye bir yıl sonra tekrar Sir Gawain’in karşısına çıkar. Yeşil Adam fenomeni aynı şekilde Robin Hood karakteri içinde kullanılır. Ayrıca bu tasvir Tapınak Şövalyeleri tarafından da sıklıkla kullanılmış hatta kimi hayalperest yazarlar tarafından Baphomet ile eşdeğer tutulmaya çalışılmıştır. Hristiyan mitolojisinde dini bir karakter olarak ilk yer alması ise Saint George karakteri ile gerçekleşir. Hristiyanlık dininde Jurjis öyküsünde Saint George ile ilgili şu satırlara yer verilmiştir; “Açlıktan ölüme mahkûm edilince, Saint George, kuru bir tahta parçasını yeşertir, üzerini meyve ve sebzelerle donatır; öyle ki etraftaki masa ve sandalyeler bile yapraklarla bezenip meyve verirler.”
Bizans ve Sanat tarihçisi Semavi Eyice Hızır’ın Saint George’un İslamileştirilmiş biçimi olduğunu söyler. Arapça Hadır (Hidr, Hizr, Hizar,) kelimesi Hızır’ın kökenini oluşturur ki bu kelimenin anlamı da “Yeşil”dir. Arapçada el-Ahdar, yeşilliği çok olan yer demektir. Bu nedenle Hızır’ın namaz kıldığı ya da oturduğu yerin hemen yeşerdiğine inanılır. Daha bir çok mitoloji de “yeşil”in izlerine rastlanır. Kısacası yeşil mitolojinin bir gizemidir.Son güncelleme 18.03.2021