19 Temmuz 2022 Salı

Büyülerde Kullanılan Tütsüler


Büyülerde Kullanılan Buhurlar


Büyücülerin kullandıkları buhurlar neler sizlere bu konuda bazı bilgiler verdik ;Büyücülerin kullandıkları tütsüler cinleri beslemek için midir, onları güçlendirmek için midir, yoksa onlar bu kokuları sevdikleri için mi kullanılırlar?

Şeytanlar çeşitli türlere ayrılırlar. Dolayısıyla büyücülerin de onlarla ilişki kurmak için kullandıkları çeşitli yollar vardır.

Buhurlar iki yolla kullanılırlar:
1- Güzel kokulu buhurların kullanımı.
2- Kötü kokulu buhurların büyü ayini esnasında kullanımı.
Cinlerin büyücülerle olan muameleleri şirk içerdiği gibi bir takım garip şeyler de içerir ki, onların sırları ve gerçek yönleri ortaya çıkmasın. Bu yüzden de insanların şeytanlarıyla iletişim kurarken semboller kullanırlar. Onlar için buhurlar bir anlaşma dilidir. Kötü kokulu olanlar kötü amaçlı büyüler için kullanılırken, güzel kokulu olanlar kötü büyüyü bozmak için tekrar büyü yapmak gibi yahut tılsımlar yapmak gibi amaçlarla kullanılır ki, aslında bunların tamamı kötüdür.

Ayetlerin manasını çarpıtırlar yahut onun zahir anlamını alarak kuran ifadeleriyle hitap eder, emreder, nehyederler. Ölü kemiklerini bir dil ve sembol olarak kullanırlar ve bununla bir şeyin ebedi olmasını kastederler.

Bazı hayvanları ve haşeratları yahut onların organlarını kullanırlar ve bununla zehirlenme veya eziyeti amaçlarlar
Bazı doğal olayları yine bir dil ve sembol olarak kullanırlar. Şeytanlar için de buhurlar –insanlarda olduğu gibi- besin değildir. Ama bu kokular ruhu güçlendirir ve ferahlatır.

Buhurlar Tedavide Tek Başlarına Yeterli Olurlar mı?

Hayır, ama tedavide yardımcı ve olumsuz etkileri hafifleticidirler. Bazıları cinin hilelerini ve verdiği rahatsızlıkları sona erdirir.
Cini Etkin Hale Getirme Niyetiyle Okumak Bu şerî olmadığı gibi doğruya da aykırıdır. Böyle yapan şeytanın tuzağına düşmüş olur.

Rukyede niyet sadece şifa ve belayı ortadan kaldırma için olmalıdır. Bundan gerisi şeytanın eline kozdur. Bazılarının teşvik ettikleri gibi niyetler arasında dolaşmak aslı olmayan bir tutumdur ve rukye ile yapılan tedavide böyle bir yöntem yoktur. Bu yüzdenkardeşlerimize diyoruz ki bu tür tutumlar şeytanın işine gelen tutumlardır. Çünkü bu şekilde karşılarındakiyle rahatlıkla oynarlar ve her niyete bir karşılık verirler. Bu tutum aslında büyücülerin ve kâhinlerin tutumudur. Kimi okumalar esnasında hastanın ya da hastaların bağırdıkları, kendilerini yerlere attıkları, bayıldıkları görülür. Kimilerinde ise sessizlik hâkimdir ve bu tür taşkınlıklara rastlanmaz. Bu durumun okuyanın niyetiyle ilişkisi vardır. İkinci durumdan şeytanlar hoşlanmazlar çünkü bu okuma şifa getirecektir Allah‟ın izniyle. Hastanın ise Allah‟ın kendisine şifa vermeye kadir olduğuna ve Kuran‟ın kalplere ve orada gezinen kötü ruhlara karşı şifa olduğuna yakinen inanarak başka şeylere itibar etmemesi gerekir. Böyle davranarak örneğin bir hipnotizmacının uyutamadığı kişi hakkında hipnotizma olmaya yatkın değil, denilir. Halbuki bu kişi kendisi izin vermediği için şeytanın onun dilinden konuşmaktan aciz kaldığı kimsedir. Şeriata muhalif bir konuda kalpte oluşan niyete şeytan hemen icabet eder. Şeytanın etkisi başlangıçta kalbidir ve telkin yoluyladır. Bu yüzden ona “Vesvasu‟l-Hannas, ellezi yuvesvisu fî sudurinnas” denmiştir. O yüzden bu ayetler ve özellikle “fi sudurinnas” ona eziyet verir.

Dolayısıyla rukye ehli yanında törensel şeyler, farklı niyetler ve telkinler yoktur. Bunlar Allah korusun, kâhinlerin ve büyücülerin işidir


EmoticonEmoticon