20 Ağustos 2022 Cumartesi

Dehr İnancı

Derh İnancı

Aslolarak âlemin yaratılışından yok oluşuna kadar geçireceği zamana isim olmuştur. Ezherî'ye göre Araplar karında uzun zamana "Dehr" denildiğinden, dünyanın ömrüne de aynı isim verilmiştir.

Bazı kimseler de belalar ve musibetleri "Dehr'e isnat ederek "Dehr'den şikayet ve nefret etmişlerdir. Bu izaha göre "Dehr", büyük bir güç olarak bilinmektedir.
Cahiliye Devrinde Dehr İnancı
br />Cahiliye Araplarına göre insan, varlığını Allah'ın yaratmasına borçludur. İnsan yaratılınca, yaradanıyla bütün bağlarını keser. Yeryüzüne geldiği andan itibaren varlığını, hayatını çok daha kuvvetli bir başka gücün eline koyar. Onun yönetimine girer. Bu diktatör gücün yönetimi de insanoğlunun ölümüne kadar sürer. Ölüm de hayatı boyunca zulmü altında nlediği bu gücün son darbesidir. Bu gücün adı, "Dehr'dir.

Hayatın akışı, "Dehr'in kontrolünde kabul edilmiştir. Bu düşünce, Kurân-ı Kerîm'de inkarcı Arapların ağzından şöyle anlatırlır:

"Biz, yaşarız, ölürüz. Bizi Dehr'den başkası helak etmiyor."

Cahiliye Araplarının hayat görüşü, merkezinde "Dehr" adı ile bilinen karanlık ve esrârengiz bir düşünce taşır. Tabiat, yaratıcı; Dehr ise öldürücüdür. "et-Tab'ul-muhyî ved'd-derhru'l-müfni" cümlesiyle özetlenen bu düşünce, beşikten mezara kadar kişinin hayatına el atar ve pençesi altında tutar.

Kozmolojik alanda, rızık, ecel, saadet ve şekâvet gibi insan hayatını ilgilendiren birçok yönün "Dehr" ya da "Eyyam" diye adlandırılan kaçınılmaz bir kuvvet tarafından daha başlangıçta tayin edildiği düşüncesi, bu hayat görüşünün en belirgin vasfıydı.

"Dehr", ibadet edilecek bir ilah değil, dikkate alınması gereken kozmolojik bir kuvvetti.Watt, bu ifadeleriyle "Dehr'i kozmolojik bir kuvvet olarak tarif etmektedir.

Gerçekten de "Dehr" kozmolojik bir kuvvet midir, yoksa Cahiliye Araplarının muhayyilesinde ürettikleri bir tanrı mıdır? Kurân'ın yaklaşımı, bize "Dehr'i tanrı olarak kabul ettiklerini haber vermektedir.

İslam öncesi Arap şiiri, insan hayatının "Dehr" ile kontrolü ya da tayin ve tespiti ile ilgili atıflarla doludur. Bir kimsenin başına gelen, hep "Dehr" tarafından ortaya konur. Onun başarısı, daha çok bahtsızlığı, "Dehr'den gelir. "Dehr", hedefini hiç şaşırmayan oklar atar.Arap atasözleri arasında "Dehr'den daha şiddetli" cümlesi meşhurdur.

Türkçemizdeki "Felek" kavramının çağrıştırdığı mânâ da "Dehr'in mânâsıyla ortaktır. Ancak "Felek" inancı, yaratıcı mânâsında olmayıp genele kötülüklerin kendisine nispet edildiği bir kavram olarak görülmektedir.
Hadislerde Dehr İnancı

Kurân-ı Kerîm'de sadece iki yerde geçen "Dehr" kelimesi, "zaman" ya da "çok uzun zaman" manasında kullanılmıştır. Hz. Muhammed'in hadislerinde de aynı manada kullanıldığı gibi  "Allah" manasında da kullanılmıştır.

Kurân ayetleri ve hadisi şerifler ışığında konu incelendiği zaman, insan rızkının, ecelinin, saadet ve şekavetinin önceden tayin ve tespit edilmiş olduğu fikrinin İslamî anlayışta "kader" kavramıyla izah edildiği görülür.

Bu anlayış içinde birbirine yakın manada iki müterâdif kelime olarak ifade edebileceğimiz "Dehr" ve "Kader" kelimelerini, bütün bunların ifade ettiği manadaki, her şeyi yaratan Allah olarak da anlayabiliriz. Zaten bahsimizle ilgili bir kısım hadisler de bu manayı ifade etmişlerdir.

Hz. Muhammed,

"Vay şu dehr'in mahrumiyet ve hüsranına! diye sebbetmeyiniz; çünkü dehr, Allah'tır."

buyurmuştur. Başka bir hadiste;

"Resulullah, şöyle buyurdu: Allah, şöyle buyurdu: Ademoğulları, dehr'e hakaret ederler. Oysa ben, dehr'im. Gece ve gündüz, benim elimdedir."

Bu bir hadisi kutsî ve buna rağmen mevsukiyeti şüpheli ise de, bunun, adı birden fazla isnad zincirinde görülen ez-Zühri'nin zamanında yaygın olduğu görülmektedir. Sonraki alimler, Allah'ın Dehr'le bu tarzda aynîleştirilmesinden dolayı şaşırmışlar ve bundan kaçınmak için çeşitli yolları denemişlerdir. Bu yollardan biri de, "ene'd-dehrü" yerine "ene'd-dehriyyü" şeklinde okumak ve bu okuyuş şekline "Ben, ebediyim." manasını vermekti.

İbn Kuteybe, şu örneği ele almayı tercih etti: "Zeyd, Feth'dir." cümlesi, Zeyd kölesi Feth'e o işi yapmasını emrettiği için katl'den dolayı sorumludur anlamına gelmektedir. Bu şekilde Dehr, her zaman olduğu gibi Allah'ın bir vasıtası olmaktadır.

Bu hadislerde açıklandığı gibi Hz. Muhammed, Cahiliye Araplarının sahip oldukları "Dehr" inancını, onların anladığı manasıyla reddetmiş ve "Sakın sizden biriniz Dehr'e sövmesin. Allah, Dehr'dir." buyurmuştur. Bunun manası şöyledir:

Kainatta cereyan eden hadiseleri Dehr'in işi sanıp da Dehr'e sövmeyiniz. Bütün olayların yaratıcısı, Allah'tır. Binaenaleyh, ölüm gibi hoşa gitmeyen şeylerden dolayı onun halıkını Dehr sanıp da ona sövdüğünüzde, o sövmeniz, hoşlanmadığınız şeyleri yaratan Allah'a gider demektir.

Bu konuda Kurân ve sünnetin getirdiği esas, yukarıda da görüldüğü gibi, İslam kavramını nihai kontrolün hayr-i şahsi ve duygusuz "Dehr'e değil, bağışlayıcı Allah'a dayandığı şekliyle değiştirmiştir.


EmoticonEmoticon