Dualar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dualar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Temmuz 2022 Salı

Yolculuk Duası


Yolculuk Duası okumak

Bir yerden bir yere intikal ederken Rabbin izniyle hayırlı bir şekilde ulaşmak için okunacak yolculuk duası şöyledir, Peygamber efendimizinde bu duayı okuduğu hadislerde geçmektedir

/ Allâhümme innî e’ûzü bike min va’sâisseferi ve keâbetil-münkalebi vel-havri ba’del-kevri ve da’vetil-mazlûmi ve sûil-menzari fil-ehli vel-mâli /
Read More

5 Haziran 2022 Pazar

Hz. İbrahim’in (a.s.) Bereket Duası

Hz. İbrahim’in (a.s.) Bereket Duası

Hz. İbrâhîmin’in (a.s.) oğlu Hz. İsmâîl (a.s.) evlendikten sonra onu görmeye, ev ziyaretine gittiğinde ettiği helal rızık ve bereket duası...

Hadîs-i şerîfte Hazret-i İbrâhîm’in (a.s.), oğlu İsmâîl’i (a.s.) ziyâreti şöyle anlatılır:

İsmâîl (a.s.) evlendikten sonra İbrâhîm (a.s.), oğlunu görmeye gelmişti. Fakat İsmâîl (a.s.) evde yoktu. Hanımına sordu, o da:

“–Rızkımızı tedârik etmek üzere çıktı, gitti.” diye cevap verdi. Sonra İbrâhîm (a.s.):

“–Maîşetiniz, hâliniz nasıldır?” diye sordu. İsmâîl’in (a.s.) haremi:

“–Şiddetli darlık içindeyiz; çok fenâ bir hâldeyiz!” diye cevap verdi. İbrâhîm (a.s.):

“–Efendin eve geldiğinde benden selâm söyle; kapısının eşiğini değiştirsin!” dedi. İsmâîl (a.s.) geldiğinde babasının gelip gittiğini, evin içinde hissettiği güzel kokudan anladı:

“–Evimize bir gelen oldu mu?” diye sordu. Hanımı da:

“–Evet, şu şu vasıflarda yaşlı bir zât geldi. Bana seni sordu; cevap verdim. Maîşetimizi sordu; ben de şiddetli darlık içinde olduğumuzu söyledim.” dedi. Bunun üzerine İsmâîl (a.s.):

“–Bir şey vasiyet edip bir söz tevdî etmedi mi?” diye sordu. O da:

“–Sana selâm söylememi ve «kapısının eşiğini değiştirsin!» dememi tenbih etti.” dedi. Bu sözlerdeki nükteyi kavrayan İsmâîl (a.s.) haremine:

“–O gelen ihtiyar babamdır. Bana senden ayrılmamı emretmiş. Artık sen âilenin evine dönebilirsin!” dedi ve evden ayrıldı. Cürhümîler’den başka bir kadın ile evlendi.

İbrâhîm (a.s.), Cenâb-ı Hakk’ın dilediği bir müddet sonra gelip yine evde İsmâîl’i (a.s.) bulamadı. İsmâîl’in (a.s.) yeni evlendiği hanımının yanına vardı, İsmâîl’i (a.s.) sordu. O da:

“–Maîşetimizi tedârik etmeye gitti.” dedi. İbrâhîm (a.s.):

“–Nasılsınız, maîşetiniz, hâl ü şânınız iyi midir?” diye sordu. Kadın:

“–Elhamdülillâh, biz, hayır, saâdet ve bolluk içindeyiz.” diye Allâh’a hamd ü senâ eyledi. İbrâhîm (a.s.):

“–Ne yeyip ne içersiniz?” diye sordu. Kadın da:

“–Et yiyoruz, su içiyoruz.” dedi. İbrâhîm (a.s.):

“–Yâ Rabbî! Bunların etlerini ve sularını mübârek kıl! Yümn ü bereket ihsân eyle!” diye duâ etti. Ardından İsmâîl’in (a.s.) haremine:

“–Efendin geldiğinde selâm söyle; kapısının eşiğini güzel tutsun!” dedi.

İsmâîl (a.s.) eve geldiğinde, yine içerde hissettiği güzel kokudan babasının teşrîf ettiğini anladı ve hanımına:

“–Evimize gelen oldu mu?” diye sordu. Âilesi:

“–Evet, nûr yüzlü bir ihtiyar geldi.” diye İbrâhîm’i (a.s.) medh u senâ etti. Sonra şöyle devam etti:

“–Seni sordu. Ben de «Rızkımızı tedârik etmeye gitti.» dedim. «Geçiminiz nasıldır?» dedi. Ben de «Hayır ve saâdet içindeyiz.» dedim.”

İsmâîl (a.s.):

“–Sana bir şey vasiyet etti mi?” diye sordu. Hanımı da:

“–Evet o muhterem ihtiyar, sana selâm söyledi. «Kapısının eşiğini iyi tutsun!» diye emreyledi.” dedi. Bunun üzerine İsmâîl (a.s.):

“–İşte O babamdır. Sen de evimizin şerefli eşiğisin. Babam seni hoş tutmamı ve iyi geçinmemi emreylemiş.” dedi. (Buhârî, Enbiyâ, 9)

Bu kıssadan anlaşılıyor ki, şükür, nîmetin artmasına ve devâmına vesîle olur. Nîmetleri az görüp şikâyet etmek ise nankörlüktür. Neticesi de, nîmetin azalması, mahrûmiyet ve hüsrandır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları


Read More

3 Aralık 2020 Perşembe

Miftahul Cennet Duası


Miftahul cennet duasının fazileti


“Bismillahirrahmanirrahim

Ve ilahüküm ilahüv vahıd* la ilahe illa hüver rahmanür rahıym.

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Ve kur rabbi euzü bike min hemezatiş şeyatıyn.

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Ve kur rabbi enzilnı münzelem mübarakev ve ente hayrul münzilın

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Rabbic’alnı mükıymes salati ve imn zürriyyetı rabbena ve tekabbel düa’

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Vellezıne yekulune rabbena heb lena min ezvacina va zürriyyatina kurrate a’yüniv vec’alna lil müttekıyne imama

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Rabbişrah li sadri ve yessir li emri vahlül ukdeten min lisani yefkahü kavli.

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Kala rabbena zalemna enfüsena ve il lem tağfir lena ve terhamna lenekunenne minel hasirın

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Ve ma tenkımü minna illa en amenna bi ayati rabbina lemma caetna rabbena efrığ aleyna sabrav ve teveffena müslimın

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Rabbena innena semı’na münadiyey yünadı lil ımani en aminu bi rabbiküm fe amenna* rabbena fağfir lena zünubena ve keffir anna seyyiatina ve teveffena meal ebrar

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Ve zekeriyya iz nada rabbehu rabbi la tezernı fardev ve ente hayrul varisın

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Vellezıne yekulune rabbenasrif anna azabe cehenneme inne azabeha kane ğaram

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Vahfıd lehüma cenahaz zülli miner rahmeti ve kur rabbirhamhüma kema rabbeyanı sağıyra

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Fe in amenu bi misli ma amentüm bihı fe kadihtedev* ve in tevellev fe innema hüm fı şikak* fe seyekfıkehümüllah* ve hüves semıul alım

Allahümme edhılil cennete la ilahe illellah, Muhammedün Rasullullah.

Ya Hayyü Ya Kayyumü Ya Zel celali vel ikram

Bi rahmetike Ya Erhame’r rahimiyn.” (amin)

Miftahul cennet duasının Türkçe meali

Miftahul cennet duasında önce bir ayet okunur ve ardından yakarışta bulunulur. Yakarış bölümü her ayetten sonra aynen tekrar eder.

Duaya kaynaklık eden ayetlerin ve yakarış bölümünün Türkçe karşılığı şöyle verilebilir:

Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. O’ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir. (Bakara-163)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

De ki: “Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım.” (Mü’minûn-97)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Yine de ki: “Ey Rabbim! Beni bereketli bir yere kondur. Sen, konuk edenlerin en hayırlısısın.” (Mü’minûn-29)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle.” (İbrahim-40)”

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Onlar, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” diyenlerdir. (Furkân-74)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Mûsâ, dedi ki: “Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Tâ-Hâ-25,26,27,28)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (A’râf-23)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

“Sen sırf, Rabbimizin âyetleri bize geldiğinde iman ettiğimiz için bize hınç duyuyorsun. Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al.” (A’râf-126)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

“Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört, bizleri sana ermiş kullarınla beraber yanına al”.(Âl-i İmrân-193)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Zekeriya’yı da hatırla. Hani o, Rabbine, “Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın” diye dua etmişti. (Enbiyâ-89)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helâktir!” (Furkân-65)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” (İsrâ-24)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Eğer onlar böyle sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse, gerçekten doğru yolu bulmuş olurlar; yüz çevirirlerse onlar elbette derin bir ayrılığa düşmüş olurlar. Allah, onlara karşı seni koruyacaktır. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (Bakara-137)

Allah’ım bizi cennetine koy. Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür

Ey daima diri (Hayy) olan ve her şeyin varlığı elinde olan (Kayyum) olan Allah’ım!

Ey azamet ve ikram sahbi olan Allah’ım!

Bize merhamet et, ey merhametlilerin en merhametlisi!

Miftahul cennet duasını okumak isteyen kişilerin dikkat etmesi gereken önemli kurallar

Miftahul cennet duası Kuran ayetlerinden oluştuğundan dolayı, bu duaya başlamadan önce abdest almak çok önemlidir. Muhakkak bu duadan önce abdest alınmalıdır.

Duanın etkisini en çok göstereceği saatler, sabah namasından hemen sonra veya yatsı namazlarından hemen sonra okunmasıdır.

Miftahul cennet duasını başkasının yerine de okuyabilirsiniz. Eş-dost akraba fark etmeksizin herkes için okuyabilirsiniz ancak dikkat etmeniz gereken önemli husus, kimin için veya ne için dua edeceğinizi öncesinden muhakkak niyet getirmenizdir.
Read More

9 Ekim 2020 Cuma

Hz. Ebubekir’in (r.a.) Rum Suresi Tefsiri


Hz. Ebubekir’in (r.a.) Rum Suresi Tefsiri

“İnsanların (bizzat) kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde, fesat zuhur etti.” (Rûm Sûresi, 30/41)

Hz. Ebubekir’in (r.a.) “...Karada ve denizde, fesat (çürüme ve bozulma) zuhur (ortaya çıktı) etti.” (Rûm Sûresi, 30/41) âyet-i kerîmesinin tefsiri hakkında şöyle dediği rivâyet edilir:

“Âyette geçen kara, insanın dili; deniz de kalbidir.

1- Dilde çürüme ve bozulma (fesat) başladığında insanlar bu kişinin hâline üzülüp ağlarlar.

2- Kalpte çürüme ve bozulma (fesat) başladığında ise, melekler onun hâline ağlaşırlar.”
Read More

Göğe Bakınca Okunacak Dua

Göğe Bakınca Okunacak Dua

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- gözünü semâya kaldırınca şu duayı okurdu.

Gözünü semâya kaldırdığı zaman Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-:


يَا مُصَرِّفَ الْقُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِى عَلَى طَاعَتِكَ

“Ey kalbleri çekip çeviren! Benim kalbimi Senin tâatın üzere sabit kıl.” derlerdi. (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, no: 6707; krş. Nevevî, el-Ezkâr, 284)
Read More

5 Ekim 2020 Pazartesi

Gök Gürleyince Okunacak Dua

 Gök Gürleyince Okunacak Dua

Gök gürleyince, şimşek çakınca okunması tavsiye edilen dua...

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz gök gürlediği zaman şöyle yapılmasını tavsiye etti:

“Gök gürültüsünü işittiğiniz zaman Allah’ı zikrediniz, çünkü o zikredene bir zarar vermez. Gök gürültüsünü işittiğiniz zaman Allah’ı tesbih ediniz, tekbîr getirmeyiniz.” (Teberânî, Râmûzû’l-ehâdis, 50)

Şimşek ve gök gürültüleri işittiği zaman Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:

“Ey Rabbim! Bizi gadabınla öldürme, azâbınla helâk etme, bundan evvel bize âfiyet ver.” derlerdi. (Tuhfetû’z-Zakirîn, 173 (Tirmizî, İbn es-Seniy’den)
Read More