Ruh Celsesi Nedir?
İnsanlar çağlar boyunca ruhu merak etmiş, ruhun varlığını ve yokluğunu tartışmıştır. Hepimizin mutlaka ruh hakkında aklına takılanlar olmuş ve bu konu üzerinde kafa yormuşuzdur. Fakat ruh, her şeye rağmen gizemini korumaktadır.
Kuran her konuda bilgi verirken ruh hakkında az bilgi verildiğini açıkça söyler: “Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." (İsra 17/85)” Burada da açıkça belli olmaktadır ki ruh daima gizli kalmış ve bu konuda az bilgi verilmiş bir olgudur. Öyleyse acaba ruh hakkında ne kadar bilgiye ulaşabiliriz? Bu gizemi çözebilir miyiz veyahut bu konuda aklımızda ki soru işaretlerini silebilir miyiz?
Read More
İnsanlar çağlar boyunca ruhu merak etmiş, ruhun varlığını ve yokluğunu tartışmıştır. Hepimizin mutlaka ruh hakkında aklına takılanlar olmuş ve bu konu üzerinde kafa yormuşuzdur. Fakat ruh, her şeye rağmen gizemini korumaktadır.
Kuran her konuda bilgi verirken ruh hakkında az bilgi verildiğini açıkça söyler: “Sana ruh'tan sorarlar; de ki: "Ruh Rabbimin emrindendir, size ilimden yalnızca az bir şey verilmiştir." (İsra 17/85)” Burada da açıkça belli olmaktadır ki ruh daima gizli kalmış ve bu konuda az bilgi verilmiş bir olgudur. Öyleyse acaba ruh hakkında ne kadar bilgiye ulaşabiliriz? Bu gizemi çözebilir miyiz veyahut bu konuda aklımızda ki soru işaretlerini silebilir miyiz?
Cifir Hesabı
Cifir Hesabı
Harflere verilen sayı değerleri ile geleceğe veya mazideki olaylara tarih düşürmek yahut isme dair işaretler çıkarmak ilmi. Ebced hesabına yakın bir ilmin adıdır. Kelime olarak; sütten kesilmiş oğlak veya kuzu derisi anlamında olan "çefr"den gelmektedir.
Şiîler arasında çıkmış, daha sonra bu kültürün etkisiyle tasavvufa yakın veya mutasavvıf bazı Sünnî âlimlerin de itibar ettiği bir hesap olmuştur. Şiîler, Kuran'ın batınına dair Hz. Ali' nin bir tefsirinin bulunduğunu, bu tefsirin gizli ilimler ihtiva ettiğini ve içinde Ehl-i Beyt'ten olanlar için, kıyamete kadar gelecekte vukû bulacak dinî ve siyasî bütün olayların yazılı olduğuna inanırlar.
Bazıları ise; Hz. Ali'nin değil de, Ca'fer es-Sadık'ın böyle bir kitabının bulunduğunu söylerler. Kitap, sütten kesilmiş oğlak ya da kuzu derisine yazılı olduğu için ona "cefr" denilmiştir.
İbn Haldun, bu kitapla ilgili rivayetlerin asılsız olduğunu söyler. Gerçekten, bu ilmin İslâm'da aslı yoktur. İmâmiyye, Ehl-i Beyt'in kazanılmış ilimler yanında Hz. Peygamber'den intikal eden Allah vergisi ilimlere de vakıf olduğuna "Peygamber (s.a.s.)'ın bu ilmi Ali'ye verdiğine; Ali'den de Hz. Hüseyin'e, ondan, oğlu Ali Zeynelâbidîn'e ondan Muhammed Bâkır'a, ondan da Ca'fer-i Sadık'a geçtiğine inanır. Bu ilme cifr ilmi diyorlar. Ca'fer-i Sadık'ın, cifri; "o, deriden bir kaptır; onda peygamberlerin ve İsrâiloğulları bilginlerinin bilgisi vardır" şeklinde tarif ettiği söylenir."
Zamanla bu kitapta ayrı ayrı harfler rumuz gibi kullanılarak, bunlardan ahkâm çıkarma itikadı doğdu ve bu sûretle "İlmu'l-cefr" tabiri, "İlmu'l-Hurûf" manasına kullanılır oldu. Dolayısıyla cifr, sadece istikbale ait bir keşif iken, sonraları harflerin rumuz ve sayılarına dayanarak geleceğe dair hüküm çıkarmak demek olan. Hurufiliğe dönüşmüştür. Bu da harflere sayısal değerler atfetmek suretiyle istikbalden haber vermek usûlüdür. Ebced hesabı diye isimlendirilen bu ilme göre "ebced, hevvez, huttî, kelemen.." kelimelerinde ilk harfin değeri bir, ikinci harfin değeri iki... şeklinde onuncuya kadar harflerin değeri birer birer artırılır. Onuncu harften itibaren sırasıyla harfler onar onar arttırılır. Yüz değerini taşıyan harften itibaren de her harfin değeri yüzer yüzer artırılır. Böylece son harf bin değerindedir. Cifre ve gaybı bilmeye dair sahih bir dayanak yoktur.
Eğer buna dair ilmî bir dayanak olsaydı elbette gelişir ve herkes bunu öğrenirdi. Allah hiç kimseye gaybdan haber verme hususunda bir ilim ve yetenek vermemiştir. Yalnız, bazı peygamberlere ahiret, melekler ve cinlerle ilgili bilgiler bahşetmiştir ki bunlar vahiy ile sabittir, inanmak gerekir.
Araştırmacı ve titiz âlimler "Cümmel esâbı" diye de isimlendirilen cifr hesabına şiddetle karşı çıkmışlardır. İbn Hacer el-Askalânî, buna itimat etmenin caiz olmadığını söyler. İbn Abbâs'ın da, bu hesabı sihir cümlesinden saydığı nakledilmektedir.
Harflere verilen sayı değerleri ile geleceğe veya mazideki olaylara tarih düşürmek yahut isme dair işaretler çıkarmak ilmi. Ebced hesabına yakın bir ilmin adıdır. Kelime olarak; sütten kesilmiş oğlak veya kuzu derisi anlamında olan "çefr"den gelmektedir.
Şiîler arasında çıkmış, daha sonra bu kültürün etkisiyle tasavvufa yakın veya mutasavvıf bazı Sünnî âlimlerin de itibar ettiği bir hesap olmuştur. Şiîler, Kuran'ın batınına dair Hz. Ali' nin bir tefsirinin bulunduğunu, bu tefsirin gizli ilimler ihtiva ettiğini ve içinde Ehl-i Beyt'ten olanlar için, kıyamete kadar gelecekte vukû bulacak dinî ve siyasî bütün olayların yazılı olduğuna inanırlar.
Bazıları ise; Hz. Ali'nin değil de, Ca'fer es-Sadık'ın böyle bir kitabının bulunduğunu söylerler. Kitap, sütten kesilmiş oğlak ya da kuzu derisine yazılı olduğu için ona "cefr" denilmiştir.
İbn Haldun, bu kitapla ilgili rivayetlerin asılsız olduğunu söyler. Gerçekten, bu ilmin İslâm'da aslı yoktur. İmâmiyye, Ehl-i Beyt'in kazanılmış ilimler yanında Hz. Peygamber'den intikal eden Allah vergisi ilimlere de vakıf olduğuna "Peygamber (s.a.s.)'ın bu ilmi Ali'ye verdiğine; Ali'den de Hz. Hüseyin'e, ondan, oğlu Ali Zeynelâbidîn'e ondan Muhammed Bâkır'a, ondan da Ca'fer-i Sadık'a geçtiğine inanır. Bu ilme cifr ilmi diyorlar. Ca'fer-i Sadık'ın, cifri; "o, deriden bir kaptır; onda peygamberlerin ve İsrâiloğulları bilginlerinin bilgisi vardır" şeklinde tarif ettiği söylenir."
Eğer buna dair ilmî bir dayanak olsaydı elbette gelişir ve herkes bunu öğrenirdi. Allah hiç kimseye gaybdan haber verme hususunda bir ilim ve yetenek vermemiştir. Yalnız, bazı peygamberlere ahiret, melekler ve cinlerle ilgili bilgiler bahşetmiştir ki bunlar vahiy ile sabittir, inanmak gerekir.
Araştırmacı ve titiz âlimler "Cümmel esâbı" diye de isimlendirilen cifr hesabına şiddetle karşı çıkmışlardır. İbn Hacer el-Askalânî, buna itimat etmenin caiz olmadığını söyler. İbn Abbâs'ın da, bu hesabı sihir cümlesinden saydığı nakledilmektedir.
Noktasız Ebced Hesabı
Noktasız Ebced Hesabı
Noktasız harflerin Ebced değerleri toplanarak yapılan bir hesaptır. Bu hesapta da noktalı harfler nazarı itibara alınmaz. Örneğin: Cemil kelimesindeki noktasız harfler: Mim ve Lam'dır. Bu harflerin toplamı: 40 + 70 = 110'dur. Cemil kelimesinin noktasız Ebced değeri 110'dur.
Noktasız harflerin Ebced değerleri toplanarak yapılan bir hesaptır. Bu hesapta da noktalı harfler nazarı itibara alınmaz. Örneğin: Cemil kelimesindeki noktasız harfler: Mim ve Lam'dır. Bu harflerin toplamı: 40 + 70 = 110'dur. Cemil kelimesinin noktasız Ebced değeri 110'dur.
Noktasız harflerin Ebced değerleri toplanarak yapılan bir hesaptır. Bu hesapta da noktalı harfler nazarı itibara alınmaz. Örneğin: Cemil kelimesindeki noktasız harfler: Mim ve Lam'dır. Bu harflerin toplamı: 40 + 70 = 110'dur. Cemil kelimesinin noktasız Ebced değeri 110'dur.
Noktasız harflerin Ebced değerleri toplanarak yapılan bir hesaptır. Bu hesapta da noktalı harfler nazarı itibara alınmaz. Örneğin: Cemil kelimesindeki noktasız harfler: Mim ve Lam'dır. Bu harflerin toplamı: 40 + 70 = 110'dur. Cemil kelimesinin noktasız Ebced değeri 110'dur.
Yasin Suresinin Hüddamını Elde Etme
Yasin Suresinin Hüddamını Elde Etme
Perşembe gecesi,rizayet orucuna niyet edılır.Hayvandan çıkma(et,süt,yumurta,margarın yag vb) yenmez rizayet orucu 3 gunden başlar.3 gun boyunca tahıllı ekmek,sebze ve ıçınde hayvansal ürün olmayan gıdalar yenır.1.gun abdest alınır tam bir itikat ile kimsenin olmadıgı sessız bor yerde,yasin suresi okumaya başlanır 41 tane yasin suresi ara vermeden okunur.2. Ve 3. Gunlerde de 41 adet yasin suresi okunur.
3.günün sonunda yasin suresinin hüddamı karşınıza gelır korkmamanız gerekır sıze "selamün aleyküm"der.Sizde selamınızı verir istedıgınız niyetınızı söylersınız,hüddam size 1 gunluk bır sınava tabii tutar,eger sınavı gecersenız 5.gece sıze gece yarısı siyah bir taş getırır.Anlaşmayı yapar ve hüddamı emrınıze alırsınız.
-Perşembe gecesi,rizayet orucuna niyet edılır.Hayvandan çıkma(et,süt,yumurta,margarın yag vb) yenmez rizayet orucu 3 gunden başlar.3 gun boyunca tahıllı ekmek,sebze ve ıçınde hayvansal ürün olmayan gıdalar yenır.1.gun abdest alınır tam bir itikat ile kimsenin olmadıgı sessız bor yerde,yasin suresi okumaya başlanır 41 tane yasin suresi ara vermeden okunur.2. Ve 3. Gunlerde de 41 adet yasin suresi okunur.
-3.günün sonunda yasin suresinin hüddamı karşınıza gelır korkmamanız gerekır sıze "selamün aleyküm"der.Sizde selamınızı verir istedıgınız niyetınızı söylersınız,hüddam size 1 gunluk bır sınava tabii tutar,eger sınavı gecersenız 5.gece sıze gece yarısı siyah bir taş getırır.Anlaşmayı yapar ve hüddamı emrınıze alırsınız.
Perşembe gecesi,rizayet orucuna niyet edılır.Hayvandan çıkma(et,süt,yumurta,margarın yag vb) yenmez rizayet orucu 3 gunden başlar.3 gun boyunca tahıllı ekmek,sebze ve ıçınde hayvansal ürün olmayan gıdalar yenır.1.gun abdest alınır tam bir itikat ile kimsenin olmadıgı sessız bor yerde,yasin suresi okumaya başlanır 41 tane yasin suresi ara vermeden okunur.2. Ve 3. Gunlerde de 41 adet yasin suresi okunur.
3.günün sonunda yasin suresinin hüddamı karşınıza gelır korkmamanız gerekır sıze "selamün aleyküm"der.Sizde selamınızı verir istedıgınız niyetınızı söylersınız,hüddam size 1 gunluk bır sınava tabii tutar,eger sınavı gecersenız 5.gece sıze gece yarısı siyah bir taş getırır.Anlaşmayı yapar ve hüddamı emrınıze alırsınız.
-Perşembe gecesi,rizayet orucuna niyet edılır.Hayvandan çıkma(et,süt,yumurta,margarın yag vb) yenmez rizayet orucu 3 gunden başlar.3 gun boyunca tahıllı ekmek,sebze ve ıçınde hayvansal ürün olmayan gıdalar yenır.1.gun abdest alınır tam bir itikat ile kimsenin olmadıgı sessız bor yerde,yasin suresi okumaya başlanır 41 tane yasin suresi ara vermeden okunur.2. Ve 3. Gunlerde de 41 adet yasin suresi okunur.
-3.günün sonunda yasin suresinin hüddamı karşınıza gelır korkmamanız gerekır sıze "selamün aleyküm"der.Sizde selamınızı verir istedıgınız niyetınızı söylersınız,hüddam size 1 gunluk bır sınava tabii tutar,eger sınavı gecersenız 5.gece sıze gece yarısı siyah bir taş getırır.Anlaşmayı yapar ve hüddamı emrınıze alırsınız.
Rabıta Kurmak Nedir?
İrtibat Kurmak Nedir? Nasıl Yapılır?
Rabıta irtibat kurmak demek. İrtibat kurabileceğiniz şey bir imaj olarak gözünüzün önünde canlandırdığınız zaman o imaj onun ruhunu çeker. Bütün imajların ruhu vardır. Ruhuna ulaşamadığınız şeyin önce imajını çekersiniz. Sadece imajda kalırsanız putperest olursunuz. İmajın ardından ruhu çekebilirsiniz. Kabe de bir imajdır.
Kabeyi düşünmek kabe'nin yakınında olmayanlar için tavsiye edilir oysaki kabe taş duvardır ama taş duvarın içersindeki ruhu çekmiş olursunuz. Rabıta tasavvufi eğitim metodlarından bir tanesidir sadece yeganesi değildir yani tasavvuf sadece rabıta uygulamasından ibaret değildir.
Karşılıklı tesir alışverişi vardır enerji üst prensipten alt prensibe doğru akar. Düşünce dünyamız imajinasyon dünyamız aslında fizik dünyadan daha aktiftir tahayyül dünyamıza davet ettiğimiz şeyler daha sonra bizi etkisi altına alır.
O hayal ettiğimiz obje ile bütünleşmeye başlar onun halini giyiniriz. Aşık olan bir genç sevdiğini bir türlü zihninden atamaz. Onu sürekli düşünmekle de onun hakkında bazı bilgilere sahip olmaya başlar. Mesela onun bir şeye üzüldüğünü hisseder hemen arar dediği gibi çıkar. Sporda rakibine konsantre olmak diye bir şey var. Bir şiir eleştirmeninin sözünü okumuştum. Bir şairin şiirini anlayabilmek için onunla özdeşleşmeniz gerekir demişti. Evet bu bir yöntemdir. Bilen ve bilinen arasında obje ile nesne arasında en üst bilgi mertebesi özdeşleşme aynileşme ile elde edilendir. Hiç kimse rabıta ettiği bir kimseye tapıyor değildir. Bu bir düşünce zinciri oluşturmak demektir aslında. Ben birisini düşünürüm o da bir diğerini düşünür böyle zincirleme bir link bir hat kurulmuş olur. Bir tür bilgisayar ağı network da diyebiliriz buna. Merkezi Londrada olan bir kuruluş var. Bütün dünyadaki üyelerine bir gün ve bir saat belirliyor. O belirli gün ve saatte bütün üyeler sakin bir ortamda gözlerini kapatarak uzak diyardaki bir diğer üye arkadaşlarına konsantre oluyorlar. O üye de bir diğerine. Böylece bir düşünce akışı gerçekleştiriyorlar aralarında. Sonra birbirlerini imajinasyonlarında nasıl bulduklarını haber veriyorlar.
Bir şeyi düşünerek önce hayal dünyanıza davet edersiniz. Hayal dünyanızda karar kılmaya başladıktan sonra artık o düşünceler size hakim olmaya başlar ve sizle özdeşleşmeye başlar. Bir Michael Jackson'ın hayranları hala bulunmaktadır. Onun gibi hareket ederler ve özdeşleşir kendisi ile. Bunu yapma deseniz bile kendisi ile bir bağlantı kurmuştur rabıta kurmuştur "rabıta yoktur ben kabul etmiyorum inkar ediyorum" dediğiniz anda bir şeyin rabıtasını kurarsınız gene. Bir ağ network var. O networkü bilmeniz gerekiyor bulmanız gerekiyor. Burada boşlukta hiçbir şey yok her şey başka şeyle bağlantı halinde onun için bağlantıyı koparmayalım derler gençler birbirlerine. Hali ile hallendiğiniz kimse bir öncesinde bir kamilin hali ile hallenmişse o da başka bir kamilin hali ile hallenmişse geriye doğru bakınız hal transferi söz konusu oluyor iyi bir hal giymiş oluyorsunuz. Bunu negatif anlamda da yapmanız mümkün şeytani tarikat dediğimiz tarikat hem şeytanidir hem rahmanidir. Her şey tarikattır yeryüzünde yani bir futbol kulübünü tarikat haline getirebilirsiniz.
Dolayısı ile şeytani yoldan giderseniz de bu sefer şeytani dediğimiz daha kötü imgelemleri kendinize bir rehber bir mürşid haline getirebilirsiniz. Bu açıdan rabıta içersinde bulunmak çok önemlidir doğrularla güzellerle irtibatlı olursanız ondan size güzellikler yansır halk tabiri ile üzüm üzüme baka baka kararır yani olgunlaşır. Bir üzüm yanındaki aynı dalda olan bir olgun olan üzüme bakarak olgunlaşır. Mesela bazı filmlerin televizyon dizilerinin sinema endüstrisinin insanların imajinasyonlarına girerek hayal dünyasına girerek bazı yönlendirmeler yaptığı sübliminal mesajlar verdiği veyahutta psikolojik yönlendirmelerde bulunduğu bir aşikardır. Bugün birçok cinayet vakasının ben falanca filmi ardından şu filmi ardından şu filmi izlemek sureti ile kaptım gittim falanca okulu bastım oradaki öğrencileri öldürdüm diyen bir hayli vaka biliyoruz. Demek ki imajinasyon çok saf çok masum bir şey değil iyi bir yöne de yönlendirebilirsiniz kötü bir yöne de yönlendirebilirsiniz kamil bir insanı düşünmeyi güzellikleri düşünmeyi yasaklayıp onun yanında şeytani şeyleri düşünmeyi serbest bırakırsanız o zaman olmaz bu. Gönül Dağı türkümüzün sözlerini hatırlayın hepsi orada anlatılıyor. Gönülden gönüle gizli bir yol vardır. Veysel Karani isimli Yemenli bir zat Peygamber’i hiç görmemiştir. Görmeden açtığı bir kanal ile Hazreti Peygamberden feyiz almıştır.
(Mahmut Erol Kılıç)
Rabıta irtibat kurmak demek. İrtibat kurabileceğiniz şey bir imaj olarak gözünüzün önünde canlandırdığınız zaman o imaj onun ruhunu çeker. Bütün imajların ruhu vardır. Ruhuna ulaşamadığınız şeyin önce imajını çekersiniz. Sadece imajda kalırsanız putperest olursunuz. İmajın ardından ruhu çekebilirsiniz. Kabe de bir imajdır.
Kabeyi düşünmek kabe'nin yakınında olmayanlar için tavsiye edilir oysaki kabe taş duvardır ama taş duvarın içersindeki ruhu çekmiş olursunuz. Rabıta tasavvufi eğitim metodlarından bir tanesidir sadece yeganesi değildir yani tasavvuf sadece rabıta uygulamasından ibaret değildir.
Karşılıklı tesir alışverişi vardır enerji üst prensipten alt prensibe doğru akar. Düşünce dünyamız imajinasyon dünyamız aslında fizik dünyadan daha aktiftir tahayyül dünyamıza davet ettiğimiz şeyler daha sonra bizi etkisi altına alır.
O hayal ettiğimiz obje ile bütünleşmeye başlar onun halini giyiniriz. Aşık olan bir genç sevdiğini bir türlü zihninden atamaz. Onu sürekli düşünmekle de onun hakkında bazı bilgilere sahip olmaya başlar. Mesela onun bir şeye üzüldüğünü hisseder hemen arar dediği gibi çıkar. Sporda rakibine konsantre olmak diye bir şey var. Bir şiir eleştirmeninin sözünü okumuştum. Bir şairin şiirini anlayabilmek için onunla özdeşleşmeniz gerekir demişti. Evet bu bir yöntemdir. Bilen ve bilinen arasında obje ile nesne arasında en üst bilgi mertebesi özdeşleşme aynileşme ile elde edilendir. Hiç kimse rabıta ettiği bir kimseye tapıyor değildir. Bu bir düşünce zinciri oluşturmak demektir aslında. Ben birisini düşünürüm o da bir diğerini düşünür böyle zincirleme bir link bir hat kurulmuş olur. Bir tür bilgisayar ağı network da diyebiliriz buna. Merkezi Londrada olan bir kuruluş var. Bütün dünyadaki üyelerine bir gün ve bir saat belirliyor. O belirli gün ve saatte bütün üyeler sakin bir ortamda gözlerini kapatarak uzak diyardaki bir diğer üye arkadaşlarına konsantre oluyorlar. O üye de bir diğerine. Böylece bir düşünce akışı gerçekleştiriyorlar aralarında. Sonra birbirlerini imajinasyonlarında nasıl bulduklarını haber veriyorlar.
Bir şeyi düşünerek önce hayal dünyanıza davet edersiniz. Hayal dünyanızda karar kılmaya başladıktan sonra artık o düşünceler size hakim olmaya başlar ve sizle özdeşleşmeye başlar. Bir Michael Jackson'ın hayranları hala bulunmaktadır. Onun gibi hareket ederler ve özdeşleşir kendisi ile. Bunu yapma deseniz bile kendisi ile bir bağlantı kurmuştur rabıta kurmuştur "rabıta yoktur ben kabul etmiyorum inkar ediyorum" dediğiniz anda bir şeyin rabıtasını kurarsınız gene. Bir ağ network var. O networkü bilmeniz gerekiyor bulmanız gerekiyor. Burada boşlukta hiçbir şey yok her şey başka şeyle bağlantı halinde onun için bağlantıyı koparmayalım derler gençler birbirlerine. Hali ile hallendiğiniz kimse bir öncesinde bir kamilin hali ile hallenmişse o da başka bir kamilin hali ile hallenmişse geriye doğru bakınız hal transferi söz konusu oluyor iyi bir hal giymiş oluyorsunuz. Bunu negatif anlamda da yapmanız mümkün şeytani tarikat dediğimiz tarikat hem şeytanidir hem rahmanidir. Her şey tarikattır yeryüzünde yani bir futbol kulübünü tarikat haline getirebilirsiniz.
Dolayısı ile şeytani yoldan giderseniz de bu sefer şeytani dediğimiz daha kötü imgelemleri kendinize bir rehber bir mürşid haline getirebilirsiniz. Bu açıdan rabıta içersinde bulunmak çok önemlidir doğrularla güzellerle irtibatlı olursanız ondan size güzellikler yansır halk tabiri ile üzüm üzüme baka baka kararır yani olgunlaşır. Bir üzüm yanındaki aynı dalda olan bir olgun olan üzüme bakarak olgunlaşır. Mesela bazı filmlerin televizyon dizilerinin sinema endüstrisinin insanların imajinasyonlarına girerek hayal dünyasına girerek bazı yönlendirmeler yaptığı sübliminal mesajlar verdiği veyahutta psikolojik yönlendirmelerde bulunduğu bir aşikardır. Bugün birçok cinayet vakasının ben falanca filmi ardından şu filmi ardından şu filmi izlemek sureti ile kaptım gittim falanca okulu bastım oradaki öğrencileri öldürdüm diyen bir hayli vaka biliyoruz. Demek ki imajinasyon çok saf çok masum bir şey değil iyi bir yöne de yönlendirebilirsiniz kötü bir yöne de yönlendirebilirsiniz kamil bir insanı düşünmeyi güzellikleri düşünmeyi yasaklayıp onun yanında şeytani şeyleri düşünmeyi serbest bırakırsanız o zaman olmaz bu. Gönül Dağı türkümüzün sözlerini hatırlayın hepsi orada anlatılıyor. Gönülden gönüle gizli bir yol vardır. Veysel Karani isimli Yemenli bir zat Peygamber’i hiç görmemiştir. Görmeden açtığı bir kanal ile Hazreti Peygamberden feyiz almıştır.
(Mahmut Erol Kılıç)
Havas İlmi ve Etkileri
Havas İlmi ve Etkileri
Maalesef günümüz meraklıları, sırf kendilerini önemli kılmak veya dünyevi işlerde kolay neticeler almak düşüncesi ile, çok tehlikeli bir maceraya kendilerini atmaktadırlar.
Bu macera ise, zamanında ele geçmesi hayal olan bir çok havas ve büyü kitaplarının, internet vasıtasıyla piyasalarda kolayca ele geçmesinden kaynaklanan ve bunun neticesinde, cinleri davetler yoluyla kendilerine esir edeceklerini ve tüm işlerini kolayca gördürecekleri hevesine kapılan kişilerin, bilinçsizcesine yaptıkları davet ve benzeri yollarla, onları kendilerine değil de, kendilerini onlara esir etmelerinden kaynaklanan rahatsızlıklardır. Öncelikle davetler hakkında bilgi yazılacaktır.
Maalesef günümüz meraklıları, sırf kendilerini önemli kılmak veya dünyevi işlerde kolay neticeler almak düşüncesi ile, çok tehlikeli bir maceraya kendilerini atmaktadırlar.
Bu macera ise, zamanında ele geçmesi hayal olan bir çok havas ve büyü kitaplarının, internet vasıtasıyla piyasalarda kolayca ele geçmesinden kaynaklanan ve bunun neticesinde, cinleri davetler yoluyla kendilerine esir edeceklerini ve tüm işlerini kolayca gördürecekleri hevesine kapılan kişilerin, bilinçsizcesine yaptıkları davet ve benzeri yollarla, onları kendilerine değil de, kendilerini onlara esir etmelerinden kaynaklanan rahatsızlıklardır. Öncelikle davetler hakkında bilgi yazılacaktır.
Celp ve Teshir
Celp ve Teshir
Kalbini sevdiği bir mekana bağlayan veyahut elinde olan bir şeyi zayi edip onu tekrar elde etmeyi isteyen ve kendi ile diğer bir kişinin birleşmesini isteyen kimse Cenabı Hak hazretlerinin her şeye kadir olduğunu bilerek tam bir itikad ve hulusi kalb ile ve halisane bir niyet ile:
''Allahümme ya camian nasi liveymin la raybe fihyi innallahe la yuhlifül miy'adi icma'beyni ve beyne keza ve keza. ''
Kalbini sevdiği bir mekana bağlayan veyahut elinde olan bir şeyi zayi edip onu tekrar elde etmeyi isteyen ve kendi ile diğer bir kişinin birleşmesini isteyen kimse Cenabı Hak hazretlerinin her şeye kadir olduğunu bilerek tam bir itikad ve hulusi kalb ile ve halisane bir niyet ile:
''Allahümme ya camian nasi liveymin la raybe fihyi innallahe la yuhlifül miy'adi icma'beyni ve beyne keza ve keza. ''
Kıraatine devam ederse biiznillah maksadı hasıl olur.
Eğer hususi bir mekan elde etmek istiyorsa keza ve keza yerine o zayi ettiği ve bulmak istediği şeyin ismini söylemesi icab eder.
Eğer birisi ile birleşmek arzusunda ise o birleşmek istediği kişinin ve validesinin ismini o keza ve keza yerine söylemesi lazımdır.
Bir kimse bir kişinin aşkına girifdar olup da onu celp ve teshir etmek ve taht'ı nikahına almak hususunda araya giren ve perde olan bir takım manilerden dolayı muvaffak olmakta müşkilat çeken ve bir türlü muvaffak olmazsa mezkur kişinin saçından veyahut vücuduna temas eden elbisesinden bir parça alıp ve cuma gecesi sabaha karşı abdest aldıktan sonra kıbleye karşı oturup o parçayı önüne koyarak 1001 defa:
''Allahümme ya camian nasi liveymin la raybe fihyi innallahe la yuhlifül miy'adi icma'beyni ve beyne fülanete binti fülane.''
Okunduktan sonra o parçayı biraz erkek günlük ve öd ağacı ile beraber hafif bir ateşe koyarak yakarsa biiznillah matlup olan teshir icra edilmiş olur.
Eğer hususi bir mekan elde etmek istiyorsa keza ve keza yerine o zayi ettiği ve bulmak istediği şeyin ismini söylemesi icab eder.
Eğer birisi ile birleşmek arzusunda ise o birleşmek istediği kişinin ve validesinin ismini o keza ve keza yerine söylemesi lazımdır.
Bir kimse bir kişinin aşkına girifdar olup da onu celp ve teshir etmek ve taht'ı nikahına almak hususunda araya giren ve perde olan bir takım manilerden dolayı muvaffak olmakta müşkilat çeken ve bir türlü muvaffak olmazsa mezkur kişinin saçından veyahut vücuduna temas eden elbisesinden bir parça alıp ve cuma gecesi sabaha karşı abdest aldıktan sonra kıbleye karşı oturup o parçayı önüne koyarak 1001 defa:
''Allahümme ya camian nasi liveymin la raybe fihyi innallahe la yuhlifül miy'adi icma'beyni ve beyne fülanete binti fülane.''
Okunduktan sonra o parçayı biraz erkek günlük ve öd ağacı ile beraber hafif bir ateşe koyarak yakarsa biiznillah matlup olan teshir icra edilmiş olur.
Havas İlmi ve Büyü Arasındaki Fark
Havas İlmi ve Büyü Arasındaki Fark
İlk önce şunu şimdiden söyliyeyimki cadıların bu konuya yazdıkları yorumları silicem.Bu işin sonu yoktur elbette benimle karşı düşüncede olan insanlar olacaktır ama bunu ağır hakaretlerle yapamayız.
Cadılara Göre Büyü Nedir?
Cadılara göre büyü enerjiyi dönüştürme sanatıdır.Örnein bir asayı yılana dönüştürmek vb.Cadılar derki bunun neresi günah?Sizin Musa peygamberinizde asasını yılana dönüştürmedimi?Biz elementlerin gücünü kullanırız kimseyede zarar vermedik insanlar cadıları yanlış tanımlıyor.
İlk önce şunu şimdiden söyliyeyimki cadıların bu konuya yazdıkları yorumları silicem.Bu işin sonu yoktur elbette benimle karşı düşüncede olan insanlar olacaktır ama bunu ağır hakaretlerle yapamayız.
Cadılara Göre Büyü Nedir?
Cadılara göre büyü enerjiyi dönüştürme sanatıdır.Örnein bir asayı yılana dönüştürmek vb.Cadılar derki bunun neresi günah?Sizin Musa peygamberinizde asasını yılana dönüştürmedimi?Biz elementlerin gücünü kullanırız kimseyede zarar vermedik insanlar cadıları yanlış tanımlıyor.