Gizli Bilimler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Gizli Bilimler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2020 Cuma

Berzah Alemi Hakkında Bilgiler

gizli bilimler
Berzah - Kabir Alemi Hakkında Bilgiler

Berzah yani kabir alemi iki şey arasındaki vasıta yahut engel manasına gelir. Burada dünya ile ahiret arasında bulunan âlemden bahsedilmektedir. Süreç kişinin ölümünden başlayıp kıyamet gününün vukuuna kadar devam etmektedir dolayısıyla berzah alemi mevcuttur. Beden ölse de ruh canlı kalır. Kur’ân-ı Kerim’de, üç yerde “berzah” kelimesi geçer. Yine alem-i berzah; ölülerin ruhlarının kıyamete kadar bulunacağı yer anlamında kullanılır.

Mümin ruhların berzah aleminde birbirleriyle görüştüklerini; lezzetleri, sıkıntıları, ferah ve sevinçleri hissedebildikleri kendilerine göre bir hayatları olduğunu Peygamber efendimizin (asm) hadislerinden anlamaktayız. İlave olarak ölülerin yaşayanlardan haberdar olabildikleri ve kabirlerinin başına gelenleri görebildikleri hususunda da rivayetlerde vardır. Dua ve manevi hediyelerin kimlerden geldiğini fark edebilirler. Mümin ruhlar serbest oldukları için serbest dolaşabilirler. Lakin kafirlerin ruhları ve günahları fazla olan müminlerin ruhlarına azap edilmektedir. İslam inancına göre bu devre müşrikler ve münafıklar gibi inanmayanlar için çok zor geçer.

Cennet’e ait pencereler inananlar için açılır; en güzel manzara ve güzel tablolar müminlere arz edilir ve cennetlerini seyredip dururlar. İntikal eden ruhlar duyabilse de bizler onları duyamayız. Allah (c.c.) dilerse, buradakilere de duyurabilir. Nitekim Berzah Âlemi’ndeki ruhlarla temas kuranlar, keşfi açık alimler de vardır. Muhyiddin İbni Arabî (r.a.), Ahmed Rufâi Hazretleri, İmam Buhari (r.a.) ve İmam Süyûtî hazretleri sık sık bu temaslardan, Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm’ın ruhuyla görüştüklerinden bahseder.
Read More

Cinlerin Meleklerden Farkı Nedir?

dizli bilimler
Cinlerin Meleklerden Farkı Nedir?

Yüce Mevla melekleri nurdan cinleri ise ateşten yaratmıştır. Keza melekler Allah’a (CC) isyan etmezken Cinler ise isyan etti. Gizli Bilimler

Melekler yemeyip içmez üreyip çoğalmazlar, Cinler ise yer içer ürer ve çoğalırlar. Latif ve ince bir varlık olmaları, üremelerine ve kabileler haline yaşamalarına engel değildir. Sayıları insanlardan daha çoktur. Zaman zaman kendilerine iyiliği dokunan insanları ödüllendirebilir, bilerek veya bilmeden zararı dokunan kişileri ise cezalandırabilirler. Medyum vb kişileri etki altına alıp isteklerine alet ettikleri görülmüştür.

İnsanlara aşık olan cinlerin varlığı bilinir. Müslümanlar açısından cinler “iyi huylu Müslüman cinler” ve “kötü huylu kafir cinler” olarak sınıflandırılır. Kötü huylu cinler daha çok dünyevi menfaat peşinde koşan kişilerin ilgisini çeker.

“Hüddam” adı verilen bu cinler sayesinde hastalıkların iyileştirilebildiği, kişinin bir başkasına aşık edilebildiği veya soğutulabildiği yahut bir takım olağanüstü olayların yaşatılabildiği varsayılmaktadır.
Read More

Hayvanlar Kabir Azabını Duyabilir

Hayvanlar Kabir Azabını Duyabilir

Şimdilerde özellikle kedi ve köpeklerin kabirde azap görenlerin çığlıklarını işitebildiği için ömürlerinin kısa olduğu yönünde paylaşılan bilgiler mevcuttur. İslam ulemasının naklettiği hadisler ışığında Bu konu hakkındaki bir soruya; “Evet, kabir hayatında azap görenlerin çığlıklarını hayvanlar işitir.” olarak cevap vermek mümkün olsa da konu biraz daha izaha muhtaç

Atlamadan ifade edelim kabir hayatında azapla cezalandırılanların çığlık ve feryatlarını sadece kedilerin ve köpeklerin işittiği, bu sebeple de ömürlerinin kısa olduğu şeklinde bir rivayet kaynaklarda mevcut değildir. “Ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukur” kabir hayatını sadece azapla ifade etmek de doğru değildir. Burada Efendimizin işittiği ve hayvanların da işiteceğini vurguladığı azap sesi, kabrinde azap görmekte olan kişilerin feryadıdır.

Hz. Peygamber Efendimiz, Beni Neccar bahçelerinden birinde bulunan müşrik mezarlarının yanından geçtiği esnada azap seslerini duyunca, yanında bulunanlara kabir azabından Allah’a (CC) sığınmalarını tavsiye etmişti. Onlardan birinin: “Ya Resûlallah, onlar kabirlerinde azap mı olunuyorlar?” diye sorması üzerine de şöyle cevap vermiştir: “Evet, onlar kabirlerinde öyle bir azapla azap olunuyorlar ki, (onların azabın tesirinden attığı çığlıkları) hayvanlar da işitir.”

Başka bir hadiste de, Peygamber Efendimizin katırın üzerinde olduğu esnada, hayvanın aniden ürktüğü ve nerdeyse Peygamberimizi üzerinden atacak hale geldiği görülür. Daha sonra orada bazı müşrik kabirlerinin olduğu fark edilir. Konuyu biraz daha açalım yine Hadislerde vurgulandığı üzere; azap görenlerin sesini hayvanların da işittiğini efendimiz ifade ettiğimiz üzere bizlere haber vermekte. Bazı müşrik ve asillerin kabirlerinin bulunduğu yerden hayvanlar, ya geçmekten çekinirler yahut özellikle geceleri, ürkek ve korkak bir halde geçerler.

Hayvanlar Kabir Azabını Duyabilir mi başlıklı bu yazımızda sizlerle; namaz kılan kabir azabı çeker mi, dünyada kabir azabı, mezarda kabir azabı, kabir azabı sorularla islamiyet, kabir azabının en şiddetlisi, kabir azabını kimler çekmez, ahirette hayvanlar konuşacak mı ve kabir azabı nasıl bir şeydir arama sonuçlarıyla alakalı olabilecek bilgiler derlemeye çalıştım. 
Read More

İslam Öncesi Türklerde Cin Kavramı

gizli bilimler
İslam Öncesi Türklerde Cin Kavramı

Anadolu kültüründe, cinlerden hüddam edinme inancının Müslümanlık öncesi Türklerde yaygın olduğunu iddia etmek mümkün değildir. Türk Şamanizm inancında doğaüstü varlıklarla iletişime geçen kişiye “kam” veya Kırgız dilinde hala var olan şekliyle “bakşı” adı verilir. Bakşı’nın koruyucu ruh olduğuna inandığı “arvak” ile “hadim yani hizmete girmiş bir cinden” bahsedilmediği açıkça belli olur.

Öte yandan zamanla yok olan Anadolu Şamanizm’inde cin benzeri görünmez varlıkların izlerine rastlanmakta. Bu inancın Budist dini etkisiyle şekillendiğine inananlar da yok değil.
Read More

7 Temmuz 2020 Salı

Eski Türklerde Kehanet

gizli bilimler
ESKİ TÜRKLERDE KEHANET

Eski Türkçede “kısmet,” “şans” ve “kehanet” diye çevrilebilecek kavramlar için iki terim vardır; bunlardan biri iyi tanıdığımız “ırk” kelimesidir; diğeriyse “öger”dir. “Kehanette bulunmak,” “kısmete danışmak” anlamında olan “ırkla”, Kaşgarlı tarafından bir Şaman eylemi olarak belirtilmektedir. An­cak bu yorum belki de hatalı bir şekilde yapılmıştır, çünkü Codex Comanicus buna karşılık “kamlık et”, yani “kam olmak” şeklinde bir açıklama vermektedir.

Moğol dili “tölge” kelimesini kullanmaktadır ve bu kelime günümüzde falcılığın birçok türünü adlandırır: Kavrulmuş kürek kemiğiyle, sapeklerle (eski bir Çin parası), oklarla fal vs . Bu kelimenin ortaçağda geniş kapsamlı, ama belirli şekilde sınırlı bir anlamı olması gerekir; “Gizli Tarih” der ki: “Bu husus ‘tölge’ye girmez”. Bunun Şaman kehanetini içermediği düşünülebilir, çünkü aynı metinde şöyle bir sa­tır vardır: “Şamanlara (bö) ve kahinlere (tölgeçti) fal baktırılmıştır” , ancak burada da Kaşgarlı’nın Türkçesinde ve Codex Comanicus’ta rastlanan belirsizliğin ay­nısı olabilir.


Read More

19 Mart 2020 Perşembe

Vedanta

gizli bilimler
İlk Spiritüel Topluluk: Vedanta
New Age'in tarihçesi denilince bunu, Helena Petrovan Blavatsky, Henry Steel Olcott ve William Quan Judge'nin 1875 tarihinde Teozofi Topluluğu'nu kurmalarıyla başladıyor.

Madame Blavatsky'nin 1891 yılında ölmesini sonra Annie Besant teozofi öğrencilerinin ezoterik öğretiler kullanın başlamış, bunların ardından Chicago'da bulunan Dünya Dinleri Parlamentosu. Böyle Amerika'da Vedanta denilen bir spiritüel topluluk ilk kez 1894 yılında kurulmuştur.

Yeni Çağ akımının birdenbire ortaya çıkmadığı gibi ya da böyle Yunan felsefesi ve eski Yunana ait olan mistisizm okullarının öğretileri ve uygulamalarından, Gnostisizmden, Yahudi mistisismi ve Kabala öğretisinden, Simyacılıktan, Rönesanstan, Aydınlanma Çağı'ndan ve Mesmerizmden, Spiritüalizm 'den, Teozofi'den ve Krisnamurti Öğretileri nedeniyle etkileriniz ve bu öğretilerin ve inançlardan bazıları ögeleri içerecektir

Toplumlar daha da karmaşık hale geldiklerinde ve daha da organize ettiklerinde insanlar bir araya gelip grupları oluşturmaya başladılar. Böyle tek bir kişi olarak değil de gruplar olarak, bilinmeyeni biraz daha saflığını izleyin ve o büyük gücü biraz daha tanımak bakın, ruhsal lem lemler kurmaya çalıştılar. Ezoterik bilgiler bu kez grupların, küçük toplulukların eline geçmeye başladı.

Seçin, İsa'dan önce 7. ile 5.yy'lar arası dinsel ve felsefi düşüncenin inanılmaz doğuşunun gerçekleştiği bir dönemdir. Çin'de Konfüçyus, Lao-tse, Kung-Fu-tse, Hindistan'da Buda ve Mahavira, İran'da Zarahustra, Filistin'de bir çok peygamber ve Eski Yunan'da gerekli filozofun ortaya çıkmalarına da bu yüzden şaşırmamak istiyorum. Farklı yönler ve derinlemesine ele alan ve deneyimleyen dinler ve öğretiler insanları yükselmektedir hizmet ettiler. Bilgelik kazanma öğretilerinin ihtiyaçlarını, mistik yunan okullarında vardı. Batı daha sonra orta doğu ile temasa geçerek yapılmaktadır felsefi eserlerinden yararlandı. Orta doğu, Eski Yunan ticaret yolları arkadaşlardeydi, bu gerek gerek ticaret gerekse savaşlar yoluyla dinsel geleneklerden de etkilendiler. Mısır' dan gelen ritüel ve kült deneyimleri de mistik okulları etkilemiş olabilir. Hermes okulu diye bilinen bilgelik okulunun tarzıdır.
Read More

Egzorsizm

gizli bilimler
Egzorsizm ( Şeytan Çıkarma - Kovma )

Kadim uygarlıklarınıtoplumların bir kısmında, sıra dışı davranışlar gösteren kişilerin içine cin ya da şeytan girdiği sanılır ve bu varlığın kişinin (hastanın) bedeninden kovmak/çıkartmak için bir takım ritüeller yapılırdı.

Bu uygulamanın adı olan "egzorsizm" (yaygın adıyla Türkçe'de;."şeytan kovma") eski Yunanca'da "lanet" anlamına gelen "exousia" dan türetilmiştir. Batı'da (Hıristiyan Avrupa'da) bu tür uygulamaları yapanlar genellikle rahiplerdi ve bu tür rahiplere "egzorsist" denirdi.


Deneysel Ruhçuluk (Spiritizm) uygulamaları kapsamında olan egzorsizmin bu alandaki adı "obsesyon tedavisi"dir. Başarılı obsesyon tedavileri ("ruhsal şifa" kapsamında) günümüz ve yakın geçmişin ünlü şifaeıları tarafından vapılmıştır, Günümüz, sözümona "çağdaş tıbbında" ruh ve fizik ötesi gibi (insanın gerçek doğasıyla ilgili) kavramlar olmadığı için, bu durumda olan hastalar ya ilaç tedavisiyle uyuşturulur ya da elektrik şoklarıyla daha da beter yapılır.

Egzorsizm kapsamına giren bir tür ruhsal şifa (iyileştirme) olan bu uygulamalar tarih boyunca Şinto, Budizm, Hinduizm, Musevilik ve İslam'da çeşitli şekillerde kadim zamanlardan beri uygulanmaktadır. Hemen hemen her türden beşeti uygulamada olduğu gibi yozlaşmalar egzorsizmde de yerini almış; örneğin, ruhçu kültürden yoksun cahil kilise mensupları "şeytan çıkarma" (demon kovma) adı altında pek çok hastaya işkence düzeyinde eziyetler sergilemişler ve ruhsal şifanın yanlış algılanmasına neden olmuşlardır. Ortaçağın cahil kilise yönetimi, bununla da kalmamış; işkence ağırlıklı bu tür uygulamalarına bir beşeri kusur daha ekleyerek, medyomsal yetenekleri olan kişilere de (tedavi görünümü altında) bu işkenceyi uygulamıştır.

Oysa ki, günümüz Etiyopya'sındaki Zarlar'da egzorsist (şifacı) kilisenin sergilediği vahşiliğe düşmeden, son derece uygar bir şekilde yapar: Egzorsist zar, transa girerek obsedör varlıkla ruhsal bağlantı kurarak, onu ikna ya da bilgilendirme yolu ile süjeden / hastadan ayırır. Transa dayalı kurtarma operasyonunu Şamanizm'de de görürüz: Şifacı Şaman (değiştirilmiş bir şuur hali olan) transa girerek, hastaya (her nedense) musallat olmuş olan obsedör bedensiz ikna yada bilgilendirme yoluyla (hastadan) uzaklaştırır.

Read More

28 Kasım 2019 Perşembe

Odkara Aşk Büyüsü

büyü
Odkara Aşk -ü Bağlama Büyüsü

Odkara Büyüsü 11 Günde Etkili Geri Getirme Bağlama Büyüsüdür. Odkara büyüsü eski el yazması büyü kitaplarında yer alan ve yüzyıllardır dünyanın değişik yerlerinde uygulanan bir geri getirme büyüsüdür. Kısa sürede etkili sonuçlar vermesinden dolayı en yaygın biçimde başvurulan uygulamalardan biri olmuştur.

Odkara büyüsü bazı kaynaklarda “üç hüddam büyüsü” olarak da geçer. Büyünün yapılışı son derece basittir ve birkaç saatte tüm aşamalarıyla tamamlanabilir. Ancak bu etkili büyü ciddi riskleri de beraberinde getirmektedir.
Odkara büyüsü hangi amaçlar için yapılır?

Odkara büyüsünün en yaygın yapılma amacı “giden sevgiliyi geri döndürmek”tir. Ancak büyünün yapılış maksatları bu kadar dar kapsamlı değildir. Odkara büyüsünün şu amaçları gerçekleştirmek için yapıldığı söylenebilir:

Giden sevgilinin geri dönmesini sağlamak
Eşler arasında muhabbetin artmasını temin etmek
Aşık ettirme ve kendine bağlama
Yöneticilerin prestijini ve gücünü arttırmak
Evlatların anne babaya bağlı olmasını sağlama
İkna edilmesi gereken bir insana fikrini kabul ettirmek

Tahta dışında demir levha ve deri parçaları da odkara büyüsü için sıkça tercih edilmektedir.

Odkara büyüsünde çizilen üçgen ve yazılan üç isim

Odkara büyüsü için hazırlanan vefk ortasına büyükçe bir üçgen çizilir. Bu üçgenin her üç köşesinden birisine ise 3 farklı hüddamın adı yazılır.

Hüddam kavramı cin taifesinden varlıklar için kullanılmaktadır. Ancak hüddamlar diğer cinlere göre daha güçlü varlıklardır.

Odkara büyüsü için hazırlanmış üçgenin köşelerine şu isimler yazılır:
Üçgenin üst köşesine Çaren ismi yazılır. Bu hüddam “irade” kavramı ile ilgilenir.
Üçgenin sol alt köşesine Çuren adı yazılmaktadır. Görevi “duygu”ların kontrolünü yapmaktır.
Üçgenin sağ alt köşesine Çoren ismi yazılır. Bu hüddam “düşünce”lerimizin şekillenmesini sağlar.

Üçgenin alt köşelerinde bulunan duygu ve düşüncelerin üst köşede irade ile birleşmeleri bir insanın tüm yapısı hakkında bilgi verir. Bu durum odkara büyüsünün kişiyi tüm yönleriyle kuşatıp etkilediğini gösterir.

Anadolu’da bu üç hüddamın ismi Çar, Çur, Çor şeklinde de telaffuz edilmektedir.
Odkara büyüsünün mühürlenmesi

Büyünün bu aşamasında geri getirilmesi istenen sevgilinin adı ile onu bekleyen kişinin adı üçgenin ortasına yazılmaktadır. Yazma işlemi bittikten sonra kadın ile erkeğin adı peş peşe 11 defa okunmaktadır.

Büyü uygulamasında yapılan bu işleme “büyünün mühürlenmesi” adı verilmektedir. Zira 11 adet okuma gerçekleştikten sonra hüddamlar görevlendirildikleri işleri yapmaya başlamaktadır.

Odkara büyüsü kaç günde tutar?


Bu etkili büyü yapılır yapılmaz etkilerini göstermeye başlar. Büyünün yapıldığı ilk günde bile uygulamanın olumlu etkileri kendisini hissettirir.

Ancak odkara büyüsünün güçlü biçimde tesir etmesi için büyünün yapılışının üzerinden 11 gün geçmesi gerekir. Bu süre tamamlanıp 12. güne girildiğinde odkara büyüsü kişinin bütün duygu ve düşüncelerini etkileyerek onun kesin biçimde dönmesini sağlar.
Read More

24 Kasım 2019 Pazar

Cin Musallatı

Cin Musallatı Nedir? Cin Musallatı Nasıl Alınır?

Cinlerle iletişim halinde olan ve olmayan kişilere cin musallat olarak peşine yapışır. Bu aşamadan sonra kişi cinin hâkimiyeti altına girer. Hatta bunu göstermeye bile başlar.

Evde ki pek çok kişi ise cin musallatı içerisine giren kişinin bu durumda olduğunu fark ederek fazlasıyla üzülür.

Cinin etkilerinden kurtulmanız için mutlaka cin musallatı yapan hocaların bundan sizi kurtarmasını beklemeniz gerekiyor. Uykuda, fiziksel ve psikolojik anlamda kişiye cin musallat olduğunu anlamak aslında çok d zor bir durum değildir. Cin Musallatına baktığımızda ise büyü belirtileri ile hemen hemen aynı olduğunu görebilmemiz mümkündür. Fakat diğer büyüye oranla cinlerle ilgili musallat içerisinde olan kişilere karşı cinlerin yaptırımları ve zulümleri daha ağır şekilde olmaktadır.

Ne kadar yorgun ve uykusuz olsan bile bir türlü uykuda dalamama
Kişi de devamlı uyuma istediğinin görülmesi
Karışık rüya ve kâbusları görmesi
Rüya da sürekli olarak cinsel ilişkiye girmek
Cin Musallatının olduğu kişi rüyasında ve ya gerçek âlemde karabasan sık sık görecektir.
Kötü bir rüyayı görerek bitkin halde uyanmak ve yataktan bir türlü kalkamamak
Pis harebelerde sürekli olarak geziyor olarak bir rüya görmek
Rüya da tanımadığınız kimselerle konuşma halinde olmak

Kişinin fiziksel anlamda ki değişikliklere bakıldığında ise uyuşma, titreme, ateş ve bitkin halde olma gibi durumlar net bir şekilde görülebilmektedir. Cinin size karşı etkisinden eğer ki sizlerde kurtulmak istiyorsanız bu konuda en etkili cin musallatları konusunda yardımcı olunur.
Read More

Kabala Büyüsü

Kabala Büyüsü Nedir? Nasıl Yapılır?

Çift ağızlı büyüler arasında yer alan kabala büyüsü, ayırmak ve aşık etmek gibi iki zıt amaç için kullanılmaktadır. Eski zamanlardan beri yapılan kabala büyüsü günümüzde de tesirini etkili bir şekilde göstermektedir. Bozulması zor olduğundan kabala büyüsü yaptırmak isteyen kişi iyi karar vermelidir. Büyük bilgi gerektiren kabala büyüsü, sadece uzmanları tarafından başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.

İnsanlar kabala büyüsü ne için yapılır merak etmekte ve etkilerini araştırmaktadır. Duyguları yönlendirmek amacıyla yapılan kabala büyüsü, gizli bir etkileşim oluşturmaktadır.

Kabala büyüsü yapılan kişi, kendisine kabala büyüsü yapıldığından haberdar olmamaktadır. Yapıldığı gün etkisi gösteren kabala büyüsü, etkili sonuçlar vermektedir. Farklı amaçlar için kullanılan kabala büyüsü, işini iyi bile bir büyücüye yaptırılmalıdır.

Tam ve eksiksiz bir şekilde ritüellerin uygulanması, kabala büyüsü etkileri için önem arz etmektedir. Papaz büyüsü  ile karşılaştırma yapıldığında daha kısa sürede etkisini gösteren kabala büyüsü, evi terk eden eşi geri döndürmek için yapılabilmektedir. Kabala büyüsünün yapım aşamasında yapılacak olan en ufak hata, büyünün başarısız olmasına neden olmaktadır.

Duygu ve düşüncelerin yönetimini ele geçirmek için kabala büyüsü yaptıranlar istedikleri eylemi gerçekleştirebilmektedir. Sözlü gelenek anlamına gelen kabala, Yahudilik dininin kaynaklarında bolca geçmektedir. Bilinen etkilerin yanı sıra birtakım gizli etkileri de olan kabala büyüleri, zihin kontrolünü ciddi ölçüde sağlamaktadır. Kesin çözüm olarak görülen kabala büyüsü, özel yetenek ve bilgi gerektirmektedir.

Kabala Büyüsü Nasıl Yapılır?

Kadim bilgiler eşliğinde hazırlanan kabala büyüleri, son derece etkili olmakla birlikte kabala büyüsünü bozma neredeyse imkansızdır. Kabala büyüsünün doğru bir şekilde yapılmadığı zaman ters sonuçlar elde etmek, kaçınılmazdır. Yapılış şekli her ne kadar diğer büyüleri andırsa da daha fazla bilgi ve tecrübe gerektirmektedir.

Gelecekle ilgili bazı durumların görülmesini sağlayan kabala büyüsü nasıl anlaşılır merak edilmektedir. Evlilik ve aşk gibi konularda insanların sıkça başvurdukları bir büyü olan kabala büyüleri, geçmişten bugüne orijinalliğini korumaktadır. Her rakamın ayrı bir anlamı olmakla birlikte Yahudilere ait bir semboldür. Kabala büyüsünün düzgün bir şekilde yapılabilmesi için Kabala alfabesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Kabala Büyüsü Ne İşe Yarar?

Kabala büyüsünü her ne kadar Yahudiler geliştirmiş olsa da Müslümanlar tarafından sık bir şekilde kullanılmaktadır. Kendisine birini aşık etmek isteyenler, kabala büyüsü etkisini ne zaman gösterir merak etmektedir. Etkili ve kesin sonuçlar ile kendisini gösteren kabala büyüleri, yapılacak kişiye göre farklı yöntemler gerektirmektedir.

Biten ilişkinin tekrar canlanmasını sağlayan kabala büyüsü yapan hocalar çok fazla rağbet görmektedir. Mağduriyetlerini sonlandırmak isteyenler, kabala büyüsünde çözümü bulmaktadır. En ince ayrıntısına kadar tasarlanan kabala büyüleri, çok farklı yöntemler içermektedir. İnsanların mutlu olmasını sağlayan kabala büyüsü, son derece riskli bir büyüdür.
Read More

23 Kasım 2019 Cumartesi

Gezegen Ruhları

Gezegen Ruhları

Güneş
Güneş’in Ruhları: Gabriel, Vianathraba, Carat
Güneş’in Habercileri:Burchat, Sucerato, Capabili .
Güneş’in Zekaları:Haludiel, Machasiel, Chassiel
Güneş’in Yönetici Ruhları: Michael, Dardiel, Huratapel.

Ay
Ay’ın Ruhları:Gabriel, Gabrael, Madios
Ay’ın Habercileri: Anael, Pabael, Ustael
Ay’ın Zekalerı:Uriel, Naromiel, Abuori
Ay’ın Yönetici Ruhları:Gabrael, Michael, Samael

Satürn
Satürn’ün Ruhları:Samael, Bachiel, Astel
Satürn’ün Habercileri:Sachiel, Zoniel, Hubaril
Satürn’ün Zekaları:Mael, Orael, Valnum
Satürn’ün Yönetici Ruhları:Cassiel, Machatan, Uriel

Jüpiter
Jüpiter’in Ruhları:Setchiel, Chedusitaniel, Corael
Jüpiter’in Habercileri:Turiel, Coniel, Babiel
Jüpiter’in Zekaları:Kadiel, Maltiel, Huphaltiel, Estael
Jüpiter’in Yönetici Ruhları:Sachiel, Castiel, Asasiel

Mars
Mars’ın Ruhları:Ariagne, Guael, Domael
Mars’ın Habercileri:Soncas, İasel, İsiael
Mars’ın Zekalerı:İerescue, Autiaton, Astagna
Mars’ın Yönetici Ruhları:Samael, Satael, Amabiel

Venüs
Venüs’ün Ruhları:Thamael, Tenaciel, Arragon
Venüs’ün Habercileri:Colzas, Peniel, Penael
Venüs’ün Zekaları:Penat, Thiel, Rael, Teriapel
Venüsün Yönetici Ruhları:Anael, Rachiel, Sachiel

Merkür
Merkür’ün Ruhları:Mathlai, Tarmiel, Baraborat
Merkür’ün Habercileri:Raphael, Raniel, Doremiel
Merkür’ün Zekaları:Aiediat, Modiat, Suquionos, Sallales
Merkür’ün Yönetici Ruhları:Raphael, Ariel, Seraphiel
Read More

Cadılığın Etimolojik Kökleri

Cadılığın Etimolojik Kökleri

Witch

Eski ingilizcede yönlendirmek, şekil ve biçim vermek, gücünü bir tarafa yöneltmek anlamına gelen; hint-avrupa kelime kökü "wic-" veya "weik- "'ten türeyen kelime. Wicca "bilge erkek" kelimenin masculine formudur, "bilge kadın" manasına gelen ve feminine form olan kelime "wicce" dir. Bu yüzden Wicca'nın Dianic kolunu oluşturan geleneğin uygulayıcıları kendilerini "Dianic Wicce" olarak adlandırırlar.

İlginç olan Wicca'nın kurulmasına ön ayak olan Gerald B. Gardner'ın bu kelimeyi hiçbir zaman kullanmamış olmasıdır, etimolojik olarak kullanmak adına sadece "wica" (İlk kez 1959da, The Meaning of Witchcraft) derdi ki bu kullanım saxon dilindeki "wych" sözcüğüyle yakınen alakalıdır, "bilmek" anlamına gelen germen dillerindeki "wit-" köküyle birlikte "wych" kökü, cadı anlamına gelen "witch" kelimesinin iki etimolojik açıklamasını oluşturur. Zaten "wicca" orijinalde "witchae" ya da "witcha" olarak telaffuz edilir ki bu da fonetik bakımdan "witch" sözcüğüne oldukça yakındır.

Bir örnek vermek gerekirse, erken latin dönemine ait Halitgar penitensiyalnin 11.yyda yapılmış eski ingilizce çevirisinde orijinal metinde olmayan ancak 11. yy. çevirmeninin eklediği swa wiccan tæcaş kısmına rastlarız, bu kasıtlı bir ekleme olsa gerek; zira bu ek tartışmasız olarak 11. yyda hala pagan geleneği sürdüren wiccan öğreticilerinbulunduğunu ve hristiyan ruhban sınıfı tarafından bilindiğini kanıtlar.

Böyle olmasaydı, orijinal metne ekleme yaparak yasağı tekrar ilan etmelerine gerek kalmazdı. Wicca bir yere kadar pagan dinin öğreticilerine verilen addı, witch kelimenin daha sonra bu anlamı genişleterek ve hristiyanlığın eklediği formlara uygun olarak yeni çevirilerde ve dilde yerleşmiş halidir. Böylelikle, Gardnerdan çok önce wiccan olarak adlandırılan pagan din uygulayıcılarını görmek bu sayede olası denebilir. Leland da bu sözcüğü Gardner öncesi eserlerinde kullanmıştır.

Warlock

Günümüzde yanlış olarak erkek bir cadıyı tanımlamak için kullanılır. Ortaçağda, engizisyon tarafından erkek bir büyücü veya cadıyı tarif etmek için kullanılmış olsa da ( Bu bakımdanwitchkelimesi nasıl negatif bir anlam kaymasına uğradıysa aynı şey warlock kelimesi için de geçerli olmuştur denebilir.) modern Wiccada oath breaker (inisiyatik yeminini bozan) veya öğretiyi kötüye kullanan kişilere verilen ve hem erkek hem de kadınları kapsayan isimdir.

Warlock , kelimesinin kökeni konusunda iki görüş vardır:

İlki, kelimenin anglo-saxon kökenli olduğunu ve orta ingilizcede warloghe (aldatan, hain, ihanet eden) ve eski ingilizcede waerloga (ihanet eden- waer:antlaşma, loga-,:yalancı) dan geldiğini söyler.

İkinci görüşse; sözcüğün iskandinav kökenli olduğunu ve anglo-saxon dağarcığa Britanya adalarına gelen iskandinav istilacılar ve göçmenler döneminde girdiğini söyler. Buna göre, kelimenin anlamı varlokkur dan (var:spirit, lokkur:song ya da ruhlarla konuşan, büyücü)gelir.14. yy.a tarihlenen Kızıl Erikin sagasında bu şekilde betimlenmiştir.

Tartışmalı bir kavram olsa da, çağrıştırdığı negatif anlam dolayısıyla genede birinci görüş kabul edilerek bu şekilde kullanılmaktadır.

pagan

Latince paganus kelimesinden gelen ve resmi Roma devlet dininin dışındaki diğer politeist inançları tanımlamak için kullanılan aşağılatıcı bir terim. Kaba, köylü gibi anlamlara gelir. Günümüzde tektanrılı dinler öncesinin çok tanrılı inancını benimseyen kişiler bu terimi kendilerini tanımlamak için kullanır ve bir zamanlar küçültücü görülen bu inancı gururla sahiplenirler. Hristiyanlık döneminde, katolik kilisesinin dogmalarını ve otoritesini kabul etmeyen tüm toplulukları anlatmak için kullanılmıştır -ki buna, dönemin anlayışına göre müslümanlar ve museviler de dahildir.- Günümüzde pagan sözcüğü doğa kökenli çok tanrılı dinleri betimlemek için kullanılır ve pek çok kola ayrılmıştır.(Asatru, Huna, şamanik kökenli uygulamalar, Santeria ve tektanrılı dinlerin dışında kalan diğer pratikler vb.) Örneğin Wicca, inanç sistemi olarak pagan bir dindir ancak her pagan wicca değildir. Aynı şekilde cadılık, eğer uygulayıcı panteist veya politeist bir inancı benimsememişse pagan bir pratik sayılmaz.
cowan(çogul olarak cowen)

Geleneksel olarak, cowan öğretinin dışında, inisiye olmamış , kabileden olmayan gibi anlamlara gelir ve negatif amaçlı kullanılmaz, sadece inisiyatik bağın dışında kalan kimseleri tanımlamak için kullanılır. İskoç kökenli bir sözcük olduğu kabul edilir ve anlamı herhangi bir konuda yetkinliğe ulaşmamış kimse? demektir. ?Bir yapıyı formal bir eğitim almadan inşa eden kimse anlamını da verdiğinden, masonlarca da kullanılmış metaforik bir sözcüktür.

coven

Coven kelimesi latince convenire sözcüğünden türetilmiş biraraya gelmek anlamında kullanılan bir sözcüktür, genel bir betimleme yapmak için büyük oranda kabul görmüş bu terim kullanılır ancak gelenekten geleneğe gruplara farklı adlar verildiği de olur. İskoç geleneği ve Asatru örneğin, coven kelimesini kabul etmezler .

Read More

Druidler

Druidler 

“Britanya adasının ilk ve ilkel sakinleri, çok eski bir devirde, ulusal kurumlarını yenileyerek reforme etmiştir. O zamanlar rahiplere, yani öğretmenlere Gwydd denirdi. Fakat daha üstün olup ulusal etkisi olan rahiple, daha küçük bir etkiye sahip olan rahip arasında bir ayrım yapma ihtiyacı hissettiler. Bu andan itibaren Gwydd’lere, Der- Wydd (Druid), yani üst öğretmen ve Go-Wydd, veya O-Vydd (Oveyt), ast öğretmen dendi. Her ikisine de genel bir isim olan Beirdd (Berds), yani bilgelik öğretmenleri deniyordu. Sistem gelişip olgunlaştıkça Bardik Tarikat üç sınıfa ayrıldı: Druidler, Berdler ve Braintler, (yani imtiyaz sahibi Berdler ve Oveytler).” 

Druid kelimesinin kökeni tartışmalıdır. Max Müler, terimin, İrlandalıların kullandığı Drui kelimesi gibi “meşe ağacı insanı” anlamına geldiğine inanmakta, ayrıca Greklerin orman tanrıları ile ağaç ilahlarına dryades dendiğine işaret etmektedir. Kimileri kelimenin Tötonlara ait bir kökeni olduğuna inanırken, diğerlerine göre kelime Galler kaynaklıdır. Bunlara göre kelime “büyücü” ve “bilge” insan anlamındaki Galce druidh kelimesinden gelir. Kimilerine göre ise köken, “kereste” anlamına gelen Sanskritçe dru kelimesidir.

Roma işgali sırasında Britanya ile Galler’in hemen her yerinde yaşayan Druidlerin halk üzerindeki etkileri tartışılmazdı. Birbirlerine saldırmak üzere olan orduların, beyaz entarili Druidlerin emriyle kılıçlarını kınlarına soktukları örnekler yaşanıyordu. Tanrı ile insan arasında aracılık yapan bu patriyarkların yardımı olmadan önemli kararlar alınmazdı. Druid Tarikatlarının haklı olarak doğaya ve onun yasalarına dair derin bir kavrayışa sahip olduklarına inanılıyordu. Britannica Ansiklopedisi, coğrafya, fizik bilim, doğal teoloji ve astrolojinin Druidlerin en sevdiği araştırma alanları olduğunu yazar.

Read More

Cinler, Periler ve Bilim

Cinler, Periler ve Bilim

Theophrastus Aureolus Bombastus von Hohenheim ya da kendine verdiği isimle Paracelsus tıp alanında Kopernik’in yaptığına benzer bir devrime yol açmıştır. 16 ve 17. yy’da batı tıbbı kuramsal olarak ciddi şekilde gelişmesine rağmen hastalıklar karşısında da bir o kadar çaresizdi. Böyle bir ortamda Paracelsus akademik çevrelerce ağır şekilde eleştirileceğini bilmesine rağmen son derece radikal fikirleriyle yeni iyileştirme sanatını gittiği her yerde uygulamaya ve öğretmeye çalışmıştır.
Bütün hayatını hastalıkların nedenlerini araştırmaya ve bunlara doğal yollar ve ilaçlarla çözüm bulmaya adadığını söylemiş olsak herhalde yanılmış olmayız.

Bitkiler, madenler ve metaller üzerindeki derin bilgisi (kendisi çinko’yu da keşfeden kişidir.) kuşkusuz yöntemlerinin sırrına işaret eder fakat hepsi bununla da kalmaz. Bir hekim ve şifacı olan Paracelsus’un bir o kadar da felsefi yönü bulunur. İnsanı doğadan ayrı değil doğa ile bütün olarak düşünmüştür. Fakat ne yazık ki uzun bir süre bir hayalperest ve mistisizm olarak düşünülmüş ve en sonunda 1541′de Salzburgafter’de büyücülük ile suçlanmasının ardından yakılmıştır. Külleri kendisinin isteği üzerine Salzburg’daki bir kiliseye gömülmüştür.

Read More

Cadılık ve Wicca Arasındaki Farklar

Cadılık ve Wicca Arasındaki Farklar Nelerdir?


Öncelikle cadılık ile Wicca’nın çok farklı kavramlar olmadığını unutmamalıyız. Wicca’da olan her şey zaten cadılıkta mevcuttur. Cadılık geniş, Wicca ise sınırlı bir öğretidir. Wicca sisteminin kurucusu sayılan Gardner, kendisine hiçbir zaman “wiccan” diye bir terim kullanmamış, kendine “witch” yani “cadı” demiştir.

Haliyle Wiccalığın özünü oluşturan sistemi “Witchcraft Today”’de açıklamıştır. Gardner, golden dawn order ile yakın alakalı olduğu için (bir üyesidir) bu yola, golden dawn çalışmalarını (küçük defetme pentagram ritüeli vb..) ve bazı kabala bilgilerini eklemiştir.

Kendisinden sonra gelen baş rahibesi, sistemden bunları çıkarmış ve öğretiyi dinleştirerek adına “Wicca” demiştir. Öyleyse zaten Wicca, cadılığın bir alt dalıdır. Böylece “Wicca” dini modern çağda yaşayan cadıların sığındığı bir kavram haline gelmiştir. (Kİ muhtemelen bu şekilde bir ayırım yapma gereği de bundan doğmuştur.) Bilmeyen birine “Ben cadıyım” ile “Ben wiccanım” demek arasında ciddi bir fark olduğunu sizde deneyimlemişsinizdir. Cadı kavramı hala daha birçok kişi için fazla fantastik gelmektedir.

Her ne kadar gidişat böyle olsa da, zamanla Wicca ile geleneksel cadılık arasında temel farklılıklar oluşmuştur. Geleneği takip eden cadılar, wiccayı kabul etmemiş ve eski yolun geleneğini diriltme üzerine daha derin bir yol tercih etmişlerdir. Zaman sürecinde de cadılık ile Wicca arasında da aşağıda söylediğim (ve belki benim hatırlamadığım ya da bilmediğim) farklılıklar meydana gelmiştir. Böylece Wicca başlı başına ayrı bir ekol halini almıştır. Hemen hemen herkes bir mantra gibi aynı şeyi tekrarlar bu konuda “Wicca bir inanç sistemi, cadılık din değildir, her dinden olabilir” Evet, bu doğru ama peki ya bunun dışında?

Wicca ekollerinin çoğunda tanrı ve tanrıçalara tapılır. Bu tapınma dinseldir. Cadılıkta ise bir tapınım söz konusu değildir. Cadılıkta Tanrı ve tanrıçalar evrensel düzeni sağlayan kozmik bilge varlıklardır ve invokasyon yöntemiyle irtibata geçilir. Wicca’da sadece ilahın enerjisi hissedilir, hatta hissediş söz konusu değilse “imajinasyonla” gerçekleştirilir. Cadılıkta ise birebir enerjiyle irtibat ve enerji alışverişi vardır.

-Wicca’da genelde tanrı ve tanrıçaların aydınlık tarafları lanse edilir. Cadılıkta ise biz tanrı ve tanrıçaların hem aydınlık hem karanlık yönleri olduğunu bilir ve ikisinin de bilgeliğini öğreniriz. Tanrı-Tanrıçanın her iki yüzüyle de çalışırız. Mesela Cernunnos’un bilge tarafının yanı sıra, aynı zamanda avcı, lanetletici-cezalandırıcı ve vahşi yüzüyle de cadılıkta çalışılır.

-Wiccanlar için sabbathlar ibadet ve kutlama dönemleridir. Şükranlar edilir, bayram havasında kutlamalar yapılır. Cadılıkta ise kutlamalardan çok enerji ve büyü pratikleri yapılabilecek, özel enerji dönüşümlerinin olduğu dönemledir, bunun yanında tabi ki kutlamalarda yapılır.

-Wiccan’da ileri seviyeden çok basit büyülerle ilgilenir. Temeli duaya dayanır. Fazla pratiğe yönelik çalışılmaz. Cadılıkta ise tamamen pratiktir, büyü pratikleri gittikçe daha yükseltilir ve duaların yerini daha gelişmiş olan invokasyonlar alır. Wiccalıkta invokasyondan kasıt içten gelerek dua etmektir.

-Her ikisinde de coven sistemi vardır ama coven sisteminin pratikleri değişir. Wicca’da sabbath kutlamaları ve birlikte ilahileri kapsarken, cadılıkta daha çok birlikte ritüelistik çalışmalar (Ve yine wicca’da ki sabbath ve kutlamaları) içerir.

-Wicca’da genelde anne tanrıça ve boynuzlu tanrı figürleri üzerine çok düşülür. Hitaplar çok daha geneldir. Cadılıkta çalışacağınız patron tanrı veya patron tanrıçaya göre geleneğiniz değişir-şekillenir. Daha spesifiktir. Ama cadılıkta da boynuzlu tanrı ve gaia doğanın dengesini oluşturdukları için önemlidir.

-Cadılıkta bir cadı doğayı ve evreni keşfetmek adına birçok yolu öğrenir. Kehanet, bitkiler, kristaller, elementaller ve benzeri bütün konularda bilgisi ve deneyimi olmalıdır. Çünkü muhakkak bütün bilgilerini bir şekilde kullanması gerekir. Mesela mutlaka bir kehanet yönteminde iyi olmalıdır ki, olacakları önceden bilme konusunda o yöntemi kullanabilsin. Daha sonra kendisinin yürüyeceği asıl yolu belirleyebilir. Wicca da ise bu kadar geniş kapsamlı bir öğreti yoktur. Wicca, büyüyle bile ilgilenmek zorunda değildir.

-Cadılık pratik isteyen disiplinli bir yoldur. Gelişimi içerir. Wicca’da ise rahip-başrahiplik sistemlerinde ilerleme dışında, cadılıkta ki kadar düzenli ve sistematik bir pratiğe gerek yoktur.
- Wicca gerçekten dinseldir. Cadılık ise oldukça esnektir ve ortam koşullarına uyum sağlar. Ortaçağda cadılığın yasaklandığı dönemde cadılar, tahta kaşıkları asa olarak kullanmıştır. Aynı şekilde eğer yanımızda klasik bir kazan yoksa, iksirler için emaye tencerede yeterlidir bizim için. =) Sembolizmleri, bilgeliği içselleştirmede kullanırız ve önem veririz ama wiccada olduğu kadar çok tabulaştırmayız. Önemli olan geleneğin bize sunduğu bilgidir ve gelenek "Zorda kaldığınızda Tanrı’nın ve Tanrıça’nın kutsal adlarıyla kutsadığınız her şey sizin büyü aracınızdır." der. Orada tencere kullanmak geleneğe aykırı değildir. (Ama tabi ki bu zor durumlarda tercih edilir. Yoksa her cadının bir kazanı veya diğer araçları olması şarttır. Büyüsel nesnelerde özenmek oldukça önemlidir.) Belli bir içselleştirmeden sonra elimizin altındaki her şey büyü için malzeme sayılır. Buna nazaran wiccada objeler daha dinseldir. Mesela, bir wicca athamesi ile hiç birşeyi kesmezken (özellikle kan akıtmazken), cadılıkta athame –büyü açısından- herşey için kullanılabilir ve özellikle kan akıtmada da kullanılabilmektedir. Sonuçta athame cadının eli gibidir, her işinde onu kullanması bize göre daha mantıklıdır. (Ayrıca athame'nin her amaçta kullanılmasının başka önemli nedenleri de vardır, özellikle kurban ve kan akıtma konusunda. Burada her amaç derken gündelik amaçlardan bahsetmiyorum.

Cadılıkta her ritüel aracı, büyüsel amaçla kutsandıktan sonra sadece büyüde kullanılır. Tencereyi kutsaydıysanız,o tencere artık sadece büyüler içindir.) Eski gelenekte de kurban kesilirken veya meyveler adak olarak sunulurken athame kullanılırdı. (Yalnız bizim için athame'nin iki tarafının keskin olması çok önemlidir. Eğer sadece tek tarafı keskinse athame sayılma, o sadece ritüel bıçağıdır.) Bu yüzden zaten genelde biz boline kullanmayız çünkü boline'e gerek yoktur. Wicca ve benzeri dinsel yollarda athame bu işte kullanılması yasaklandığı için boline gibi ek bir sihirsel alete gereksinim olmuştur (Aslında bu kabalada vardır. Kabala da ki dagger, kesinlikle kan akıtmada kullanılmaz bu yüzden yine boline benzeri bir ritüel aleti kullanılır.)

-3 katı kuralını yorumlamada da farklılıklar vardır. Cadılıkta, bir kişi size kötülük yaparsa (kötü bir eylem, kötü bir söz, dedikodu vs..) sizinde ona eşit seviyede (Pek tabi ki kendi sanatınızla) karşılık verme hakkınız vardır. Bu sayede denge sağlanır. Ama cadının yoluna göre karşılık vermeyip, adaleti evrenin kuralına bırakmak bir erdem sayılır. Eğer karşıda ki size kötü bir eylemde bulunmadıysa, sizin de ona kötü bir eylemde bulunma hakkınız olmaz. Zira böyle bir uygulama yaparsanız, 3 katı kuralı gereği bir bedel ödersiniz.

-Cadılıkta kurallar yola veya kişinin tekamülüne göre değişir. Wicca dininde ise kurallar bellidir, her wiccan bu kurallara uymak zorundadır.

-Cadılıkta birçok farklı inanç ve çalışma disiplinleri olabilir (demonoloji, angeloloji vs. çalışmaları da yapılır. Ama Tanrı ve Tanrıçalar daha önemli konumdadır), Wicca ise bu tür öğretilerden daha uzaktır.
Read More

Şans Nesneleri

Şans Nesneleri

• Meşe palamudu; Korunma, İyi Şans, Bilgelik, Doğanın güçlerinden yardım almak
• Kedi, Aslan Ve Köpek Heykelciği; korunma
• Arı Şekli; İşte başarı ve bereket
• Ok başı; kötü sözlerden, varlıklardan ve insanlardan korunma
• Ayna; Korunma ve evdeki iyi enerjiyi arttırma
• Yumurta; Doğum, Doğurganlık, İyi şans
• Balık: Spiritüel farkındalık, aile birlikteliği
• El: Nazara karşı koruma (Fatma Ana’nın Eli)
• Yılan Şekli; Uzun ömür, bilgelik, iyi şans ve şifa
At nalı; İyi şans

Read More

Lanet Bozan Tütsüler

Lanet kırıcı


-2 ölçü kurutulmuş sandal

-1 ölçü kurutulmuş defne yaprağı

Sandal ve defneyi karıştırın ve yakın. Dumanın bütün negatif güçleri uzaklaştırdığını düşünün. (açık bir alanda yapın yada en azından odanızın camı açık olsun) bunu, ay yeni aydan dolunaya giderken 7 gece boyunca tekrarlayın.


Lanet kırıcı-2

Kullanımı ilk verilen lanet kırıcıyla aynıdır.


-2 ölçü kuru frankincense (günlük, buhur)


-bir ölçü kurutulmuş biberiye

-1 ölçü ejder kanı

Bunların dışında adaçayı ve fesleğen de etkili bir negatif varlık uzaklaştırıcıdır.
Read More

Gematria( İbrani Ebcedi)

Gematria( İbrani Ebcedi)

Gematria Kabala’yı esas alarak sözcükler ve sayılar üzerine yapılan kabalistik çalışmalarla ilgili bir uzmanlık alanıdır. Gematria’da, ebced hesabında olduğu gibi, alfabenin (İbrani alfabesinin) her harfine nümerik bir değer verilir.

Böylece her sözcüğün belirli bir sayısal değeri olmasının yanısıra, sayısal değeri birbirine eş olan birçok sözcük olabilir, yani herhangi bir sayı birkaç sözcüğü temsil edebilir. Aynı sayısal değeri taşıyan sözcükler birbirine eş olarak kabul edilirler ki, Gematria çalışmalarındaki temel yöntemlerden biri bu sayısal değeri aynı olan sözcükleri birbirlerinin yerine kullanmaktır.

Ondalık latin ibrani

Read More

Cadılıkta Kovan

Cadılıkta Kovan Nedir?

Cadılıkla ilgili pratiklerde bir cadı ciddi bir araştırma yapmalıdır. Konularla ilgili tüm inançlar ve uygulamalar araştırılmalı, konuyla bağlantılı olan birçok kitap okunmalıdır. Zanaatte (craft) bu çalışmaların tümü yetkinlik ve tatmin edici bir kişisel gelişim sağlar. Ancak günümüzde birçok cadı bilgi, öğrenme ve yalnız pratiklerin deneyimsel olarak kendilerine yararlı olmadığına ya da yeterli gelişim gösteremediklerine inanmaktadır.

Birçok cadı gerçek anlamda cadılığı “doğru” şekilde öğrenmek için “yalnız” bir yolu seçmek istemez. Gelişimin sadece “niyetle” gerçekleşmeyeceğinin farkında olan cadılar veya cadı adayları kendilerini bir kovanın parçası olarak görmek isterler. Bu yüzden bir kovana üye olmak bu zorlukları kişisel anlamda hafifletmeye ve doğru bilgilenmeye olanak tanır.

Read More

22 Kasım 2019 Cuma

Cadılığın 13 Prensibi

Cadılığın 13 Prensibi ve Açıklaması

Cadılığın ne demek olduğunun ve temel prensiplerinin çok iyi anlaşılmadığını düşünüyorum. Bu yüzden her gün Cadılığın 13 prensibinin (Amerikan Cadılar Derneğinin koyduğu) bir tanesini buraya yazıp, kısaca açıklayacağım. Detaylı bilgileri isteyenler sitemizde bulabilir. Bunu yapma amacım hem bu prensipleri hatırlatmak hemde anlaşılmayan prensiplerin veya yeni arkadaşların daha iyi anlaması.

Öncelikle Bu Prensipler ve Bu cemiyet Nedir?

The Council of American Witches yani Amerikalı Cadılar Konseyi olarak çevirebileceğimiz bu grup 73 seçkin cadının kurduğu bir cemiyettir. Bu grup 1974 yılında toplanarak wicca (& witch) inanışlarının prensiplerini ortaya koymuşlardır. Bu 13 prensip bir dayatma olmamakla birlikte Dünya'nın dört bir yanındaki cadılar ve wiccalar tarafından kabul görmüş ve hoş karşılanmıştır. Haliyle bu 13 prensip cadılığın ve doğal olarak wicca öğretisinin felsefesini özetler niteliktedir.

Read More