Sembol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sembol etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Şubat 2019 Perşembe

Piri Reis'in Haritası

Semboller
Piri Reis'in Haritası

1400'lü yillarda çizdiği dünya haritasi 20.YY da uzaydan çekilen dünyanin resmi ile bire bir ayni olmasinin sirri nedir? 14.YY da uzaya çikan bir araç henüz keşfedilmediğine göre nasıl oluyor?
ALLAH HIKMETI DILEDIGINE VERIR KIME HIKMET VERILMISSE SÜPHESIZ ONA COKCA HAYIR VERILIR (Bakara 269)
Aynel yakin ile baslayan hikmet kademesinde Ayn (göz) ile görerek ilime vakif olunur. Allah yakin olan Allahin veli kullarindan perde kalktigi zaman mesafe boyu kalkar ve fizik ötesi açılır.
Eşsiz bir kartograf ve dniz bilimleri üstadi olmasının yanı sıra, Osmanli deniz tarihinde derin izler bırakmış büyük bir kaptandır Piri Reis. Osmanli Türklerinde gerçek anlamda haritacılık onunla baslamistir. Piri Reis’in asirlar öncesinden günümüze kadar gelen bu ünü, bilgeligini Hak'tan almasından kaynaklanmaktadır.

Read More

Tüylü Yılan Kültü ve Marduk

Semboller
Tüylü Yılan Kültü ve Marduk

Orta Amerika'da, bin yıllar boyunca yan yana ve iç içe yaşamalarına rağmen hem etnik olarak hem de sahip oldukları kültür açısından birbirinden farklı iki ana grup tanımlıyor uzmanlar. Bunlardan biri, 'Tüylü Yılan' kültü adını alıyor ve Venüs tapınımını içeren bir rahip geleneğini sürdürüyor. Venüs'le özdeşleştirdikleri tanrıları, farklı dillerde farklı adlar alıyor ama hepsinde bu adın anlamı, 'tüylü yılan': Mayalar Kukulkan, Azteklerse Quetzalcoatl adıyla anıyorlar, göklerdeki temsilcisi Venüs olan tanrılarını. Diğer ana grupsa, 'Jaguar Kültü' olarak anılıyor ve Maya dilinde Hunrakan, Aztek dilindeyse Tezcatlipoca olarak bilinen bir tanrıyı merkezine yerleştiren, oldukça eski bir tapınak geleneğine sahip. Orta Amerika mitlerine göre, Tüylü Yılan, yani Venüs, uzak bir geçmişte, karanlık göklerin derinliklerinden gelen yabancı bir tanrısal güçle göksel bir savaş yaşıyor. Bu savaşın sonundaki geçici yenilgiyle ortadan kaybolan tanrısal güç, meydanı 'Jaguar' olarak anılan diğer tanrıya bırakıyor bir süre için. Neden sonra Jaguar, kuzey göklerinde ortadan kaybolduğunda da, yetki ve güç yeniden Tüylü Yılan'ın eline geçiyor, Venüs şafak göklerinde sabah yıldızı olarak parlamaya devam ediyor.
Read More

666 ve Marduk

Semboller
666 ve Marduk Efsanesi

İncil'in en çok ilgi çeken ve popüler kültür ürünlerine malzeme olan bölümü, kitabın en sonunda yer alan 'Yuhanna'nın Vahyi'dir. Bu metin, kutsal kitaplarda 'Rabbin Günü' olarak anlatılan 'göklerin değişimi' olgusunu yoğun simgelerle dile getirirken, bu değişimin kritik başlangıç noktası olarak, bir 'kırmızı ejder'in ortaya çıkışını gösterir. Yuhanna'ya göre, Babil simgesi ve bütün kötülüklerin anası olan bu göksel olumsuz güç, 'Mesih Karşıtı'dır (Antichrist - Deccal) ve onu simgeleyen sayı da, 666'dır. Yüzyıllar boyu sayı simgeciliğiyle ve kutsal metinlerin yorumlanmasıyla uğraşanlar, 666 şifresinin ardında yatan ismi bulmaya çalışmışlardır. Oysa, bu gizemli sayı bütünüyle Babil kültüründen yanlış aktarılmış bir sayı üzerine kurulmuştur ve doğru şifre 666 değil, 3661'dir. Altmışlı sistem içinde, 'yan yana üç çentik' olarak gösterilen Marduk'a ait özel sayı, İbrani kültüründe 'yan yana üç vav harfi' olarak algılanmıştır.

İbrani dilinde 'v' sesini veren 'vav' harfinin simgesi, çivi yazındaki tek çentiğe çok benzemektedir ve İbrani alfabesinde 'vav' harfinin sayısal değeri, 6'ya eşittir. Babil'in kötü tanrısına duyulan nefret sonucu geliştirilen 'göklerdeki ejder' temasının Marduk'la olan bağlantısı, 666 rakamının yanlış yorumlanmasıyla da sınırlı değildir: Mezopotamya kültüründe, Marduk'un göklerde 'parlak kırmızı' renkleriyle belirdiği anlatılır ve bu, Yuhanna'nın metninde 'kırmızı ejder'e dönüşür. Yuhanna ejderin yedi başlı olduğunu ve bu başlarında sövgü niteliği taşıyan adının yazılı olduğunu söyler; Marduk adı İbranice'de 'Merodak'tır ve bu ad, İncil'in kaleme alındığı Yunan dilinde yedi harfle yazılır. Yuhanna, bu başlarda toplam on boynuz olduğundan söz eder ki, 10 da Mezopotamya tanrı listelerinde (Enlil'e darbeyi yapmadan önce) Marduk'un kutsal sayısıdır. Vahiy'de ejderin 'denizlerden çıktığı' anlatılır; bu da bir çeviri hatasıdır çünkü doğru sözcük, Sümer dilinde 'AB.ZU'dur ve 'yaratılış öncesi ilksel deniz' anlamına gelir: Yani tam olarak, 'dış uzay'.Son güncelleme 18.03.2021
Read More

Yılan Sembolü

Semboller
Yılan Sembolü
Yılan, Batı ve doğu ezoterizminde her dinde yaşamsal kudreti, yaşamsal değişimi, devri daim’i sembolize eder. Daha çok Mısır, Babil, Yunan ve Hint uygarlıklarında kullanılmıştır. Son derece kompleks ve evrensel bir semboldür. Yılanlar yaşamın ilkbaharlarının, ölümsüzlüğün ve aynı zamanda ruhun kayıp hazine ile sembolize edilen yüksek zenginliklerinin koruyucularıdırlar. 

Yılan bilgidir, güçtür, uyanıklılıktır, süptilliktir ve aynı zamanda kurnazlıktır; karanlık, kötülük, yozlaşma ve baştan çıkarıcılıktır. Hem ayla hem de güneşle ilişkilidir, hem hayat, hem de ölümdür, hem ışık hem karanlık, iyi ve kötü, bilgelik ve kör tutku, şifa ve zehir, koruyucu ve yok edici; hem ruhsal hem de fiziksel olarak yeniden doğumdur. Yılan her düzeydeki gücün tezahürüdür, hem maddi hem de ruhsal olan tüm potansiyellerin kaynağıdır; ayrıca ölüm ve yaşam sembolleriyle de yakından ilişkilendirilir.

Yeraltında yaşayan yılan yer altı dünyasıyla ilişkilidir ve ölülerin sahip olduğu sihirli güçlere, her şeyi bilişlerine o da sahip olabilmektedir. Yılan, son derece farklı simgelerle ilişkilendirilebilen bir semboldür. 
Read More

20 Şubat 2019 Çarşamba

Tohum Sembolü

Semboller
Tohum Sembolü 

Tohum, genel anlamıyla özün bilgisi, bütünün bilgisini taşıyan parçacık, ruha ait olan Tanrı’lık bilgi ve bütünü yaratabilmenin sembolü olarak tanımlanmaktadır. Tohum, özün bilgisi, çekirdek bilgidir ve hiç yok olmayan, tekrar tekrar devinimle doğan, çok küçük bir parçacıkta bütünün bilgisini taşıyan kesintisiz bilgi taneciğidir. Merkez ve yumurta sembolleriyle, ölüm-yeniden doğum çarkıyla, kadın ve doğurma eylemi ile ilişkilendirilir. İnisiyasyonlarda aydınlanmayı, çeşitli geleneklerde ise yaratılışı, ruhu temsil ettiğine rastlanmakta, Dogonlar’da, Kuzey Ameirka Kızılderilileri’nde, Hitit Uygarlığı’nda, Eleusis İnisiyasyonu’nda, İran, Çin, Maya, Mısır ve Finlandiya geleneklerinde yerinin olduğu görülmektedir.Tohum, kendi bünyesinde henüz tezahür etmemiş olan, başka bir deyişle potansiyel halde bulunan bir gücü barındırırken tohumun çimlenmesi ise doğa yasaları ile harekete geçen bir sistemin tezahürü gerçekleştirmesidir. Pek çok geleneğe göre ilk fiil, yani Allah’ın Kelamı Ruh’tur, bu ruh evreni meydana getirir ve ilahi bir tohumdur.

Tohum, daire sembolizminde, tezahür ortamında en küçük olan, fakat daireyi oluşturan merkeze denk düşer. Tohumun kışın toprak altında gömülü halde uyuma ve ilkbaharda gelişme gösterme özelliği, onun, gerek karanlıktan ışığa geçişle ifade edilen yaratılış sembolizmlerinde, gerek aydınlanacak inisiye adayının uyku halinden uyanıklık haline geçişiyle ifade edilen inisiyatik aydınlanma sembolizmlerinde ve gerekse doğum-ölüm çemberiyle ifade edilen reenkarnasyon sembolizminde kullanılır. Tohum çeşitli tradisyonlarda özellikle tezahürü sağlayan etken anlamında kullanılır. 
Read More

Türk Mitolojisinde Yay ve Ok

Türk Mitolojisi
Türk Mitolojisinde Yay ve Ok

Türklerde ok ve yay oldukça geniş ve mühim bir konu olmuştur. Özellikle Türk tarihi açısından ilk devrelerden itibaren yaygın bir şekilde kullanılmayabaşlamış olup bugüne kadar önemini yitirmeden devam etmiştir. Elbette ki bualanda kabiliyetli insanlarında var olması günümüze kadar ulaşmasınıkolaylaştırmıştır. Sadece askeri anlamda değerlendirmek ise yanlış olur. Çünkü hem siyasi anlamda hem de sosyal anlamda oldukça büyük bir etkiye sahipolmuştur ki bunun örnekleri oldukça çoktur. Özellikle hakimiyet alameti olarakkullanılması ve bir güç sembolünü ifade etmesi bize zaten pek çok şeyi ifadeetmek için yeterli olacaktır. Dünya tarihi açısından çok mühim bir yere sahip olan Türklerin şimdi bakacağımız ve inceleyeceğimiz alanı ok ve yay olacaktır. Yukarıda bir hakimiyet sembolü olarak kullanılmasından bahsetmiştik bu konuya bakacak olursak eğer Dukak’ın Temür-Yalığ (Demir-Yaylı) unvanı taşıdığına dair eski kayıtlar Türklerde ok ve yayın bir hakimiyet alameti olarak kullanılmasına ve Ebu’l Ferec’in kuvvetinden dolayı ona “Demir Yaylı” unvanı verildiği kaydına rağmen bu Oğuz beyine, sanıldığının hilafeti olarak, boy beyliğinden ileri bir siyasi kudret atfolunamaz. Ok ve Yayın Türklerde değerlendirme sahası oldukça geniş olmuş ve kullanım alanları farklılık gösterse de değerinden bir şey kaybetmemiştir. Nitekim yine Kavurt Bey’ in fermanlarına “ok ve yay” nişanını koyardı.
Read More