Yunan Mitolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yunan Mitolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2019 Pazar

Gorgonlar

yunan
Gorgonlar

Gorgonlar, Yunan mitolojisinde keskin dişli, saç yerine başlarında canlı yılanlar olan, dişi canavarlardır. Efsaneye göre gözlerine bakanı taşa çevirirler. Gorgo kökü Yunancada “korkunç, berbat” demektir. Yunan mitolojisine göre Gorgonlar "korkunç", dişi canavarlardır. Deniz Tanrısı, Phorcys ve Ceto'nun kızlarıdır. Sivri köpek dişleri ve saçları yerine de zehirli yılanları vardır. Bazı kaynaklar Gorgonların altın kanatlara ve pirinç pençelere sahip olduğunu da söyler. Tüm özellikleri içinde onların en bilinen ve eşsiz özelliği ise bir Gorgon'un suratına bakmanın o kişiyi taşa çevireceğidir.
 Gorgonlar üç kızkardeştirler. Bunlar Medusa, Euryale ve Stheno'dur. Eski Yunan vazo ressamları Medusa ve kardeşlerini canavar formunda doğmuş korkunç yaratıklar olarak resmetseler de beşinci yüzyıldan itibaren heykeltıraşlar ve ressamlar tarafından güzel ve korkutucu olarak tasvir edilmeye başlandı.
Read More

Stymphalian Kuşları

yunan
Stymphalian Kuşları

Mitolojide Stymphalian Kuşları: Savaş Tanrısı Ares'in evcil hayvanları olarak anlatılan Stymhalian Kuşları, insan yiyen efsanevi mitolojik canavarlardı. Herkül'ün 12 görevinden altıncısı, bu kuşları yerleşip etrafa önemli zararlar verdikleri, Stymphalia Gölü bölgesinden kovmaktı. Pirinçten yapılmış pençeleri, keskin metalden yapılma tüyleri olan bu hayvanlar, insanlara bu silahları ile saldırıp onları avlıyorlar, ya da o çevredeki tarlalara veya meyva bahçelerine zarar veriyorlardı. Kuşları sık ormanlarla kaplı Stymphalia Gölü Bölgesinden görüp okla vurmak cok zor olduğu için, Herkül kuşları sık ağaçların arasında göremiyordu.

Tam bu sırada yine ilahi kudretlerin araya girmesi ile Herkül, Athena ve Hephaistos'tan ufak bir yardım almış, bu tanrıların onun için özel olarak ürettirdiği çıngırakların çıkardığı sesler ile kuşların bulundukları ağaçlardan kaçmasını sağlamış, daha sonra zehirli okları ile kuşların birçoğunu öldürmüş, kaçanlar ise bir daha geri dönmemek üzere uzak diyarlara kaçmışlar, bir daha da izlerine hiçbir yerde rastlanmamıştır.
Read More

Hesperidler - Hesperidlerin Bahçesi

yunsn
Hesperidler - Hesperidlerin Bahçesi

Hesperidler, güneşin battığı yerin perileri, Yunan mitolojisinde nemfler yani periler. Gecenin yani Nyks'in kızlarıdır. Bahçeleriyle ünlü Hesperidlerin bahçelerinin tam olarak nerede olduğu Antik Çağ' da yazarları arasında tartışma konusudur. Stesichorus ve Strabo'ya göre Hesperidler İber Yarımadası'nın güneyinde Tartessos'da bulunurlardı. Hesperidlerin üç periden oluştuğu söylenmektedir ama çok eski bir rivayete göre Hesperidler dört periden oluşuyordu. Hesperidlerin Gece yani Niks ile Karanlık yani Erebusun çocukları olduğu rivayet edilirdi. Bununla birlikte Atlas veya Zeus gibi farklı mitolojik figürlerin çocukları olarak da belirtilmişlerdir.

Hesperidlerin Bahçesi altından elma meyveleri veren ağaç ile bilinmekteydi. Hera bu ağacı Gaia'nın kendisine düğün hediyesi olarak verdiği meyve ağacı dallarından yetiştirmiş, Hesperidleri de bu ağaçlara bakma görevini vermiştir. Hesperidlerin bu ağaçlara yeterince sahip çıkamayacağını düşünen Hera ayrıca yüz başlı ejderha Ladon'u da bahçeye bekçilik yapması için buraya getirmiştir. Ladon'un bir diğer özelliği ise pençelerinin zehirli olmasıydı.

Herakles'in Onbirinci Görevi gelene kadar gerçekleştirdiği tüm görevlerde ya ilahi şekilde tanrılardan ya da çevresindekilerden aldığı yardımlar nedeniyle,Eurystheus bu görevlerin hiçbirini geçerli saymamış fakat, bu on görevinde yerine geçebilecek yeni iki adet görevi Herkül'e vermiştir. Bunlardan ilki Hesperid'lerin bahçesinde bulunan altın elmalardan getirme görevi idi.
Herakles bu bahçenin yerini bilmediği için, ilk önce şekil değiştirme konusunda usta olan deniz tanrılarından Nereus'u yakalamış, ve bahçenin yerini öğrenmiştir.Bahçe yolunun üzerinde yenilmez savaşçı Antaios ile karşılaşan Herakles, Antaios'un yoluna gelen herkes ile güreşmesi geleneği neticesinde, onunla güreşe tutuşmuştur. Annesi Gaia'ya yani toprağa ayağı değdiği takdirde hiçbir zaman yenilgiye uğratılamayan Antaios'u ; Herakles onu bir ağaç dalına asarak öldürmeyi başarmıştır.

Hesperidlerin bahçesine geldiğinde, gök kubbeyi sırtında taşıyan ve Hesperidlerin babası sayılan Atlas ile karşılaşan Herarkles, Atlas'ı elmaları bahçeden çalmak konusunda ikna eder. Kendi ağır yükünü Herakles'e devir etme karşılığında elmaları çalan Atlas, geri döndüğünde, bu yükü tekrar sırtlamak konusunda çok istekli değildir. Tam bu sırada Herakles, taşıdığı gök kubbenin sırtına tam olarak yerleşmediğini ve biraz kaydığı şeklinde Atlas'ı kandırır ve fırsattan istifade ederek, elmaları alıp, Atlas'a ağır yükünü tekrar iade eder. Daha sonrada elmaları Atina'ya götürmek amacı ile yola koyulur.
Read More

Kyreneia Geyiği (Kyrenitis)

yunan
Kyreneia Geyiği (Kyrenitis)

Kyreneia Geyiği (Kyrenitis) adlı büyük geyik, Ay ve Avcılık Tanriçası Artemis'in kutsal hayvanıdır. Altından boynuzları ve bronz'dan toynakları ile eşsiz olan ve yaydan çıkmış bir ok'tan daha hızlı koştuğu söylenen geyik dilden dile dolaşan efsanevi bir hayvandı. Herkül'ün 12 görevi arasında 3. sırada yer alan Kyreneia Geyiği'nin yakalanması, gerçekleştirilen ilk 2 göreve göre çok daha zorlu bir vazifeydi. Bu görevleri Herkül'e veren Eurystheus'un, Herkül'ün ilk iki görevinden başarı ile dönmesi neticesinde kızgınlığı artmış ve çeşitli tehlike ve badireleri atlatan Herkül'e, bu sefer çok daha zorlu bir görev olan Kyreneia Geyiğini canlı olarak yakalama görevini vermiştir.

Geyiği bir sene boyunca Yunanistan ve Trakya'da takip eden Herkül, geyiği yorulup bir su pınarı başında dinlenirken yakalamış, kaçmak hiçbir gücü kalmayan geyik, çaresiz Herkül'e boyun eğmiştir.

Eurystheus, bu görevde, Herkül'ün geyiği yakalaması sebebiyle, Artemis'in gazabından kurtulamayacağını planlamış, fakat bu plan Herkül'ün; Artemis ve Apollo ile dönüş yolunda karşılaşıp, durumunu anlatıp, merhamet dilemesi ve geyiği geri getireceğini dair söz vermesi ile suya düşmüştür.

Herkül, Eurystheus'un yanına gelip, geyiği kral için getirdiğini söylemiş, kral geldikten sonra, geyiği tam Eurystheus'e teslim etme sırasında ipini erken salıvermiş, göz açıp kapayıncaya kadar kaçan geyik ise Tanrıça Artemis'e geri dönmüştür. Herkül bunun üzerine krala, Eurystheus'un yeterince hızlı olmadığını ve bunun onun hatası olduğunu anlatarak, hem görevini başarı ile bitirmiş hem de Artemis'e verdiği sözünü yerine getirmiştir.
Read More

Geryoneus (Geryones, Geryon)

yunan
Geryoneus (Geryones, Geryon)

Chrysaor ve Callirhoe'nun oğlu, ve Batı Akdeniz'de Erytheia adasında hüküm sürmekte olan korkunç bir titan idi. Geryoneus 3 başa, 6 adet kola ve 3 adet ayrı vücuda sahip bir savaşçı görünümündeydi. Cerberus'un kardeşi olan 2 başlı Orthrus isimli bir çoban köpek ve sahip olduğu muhteşem kırmızı sığırlarına çobanlık eden Eurytion isimli bir hizmetkara sahipti. Herkül onuncu görevi, Erytheia'da bulunan ve Geryoneus'a ait olan kırmızı sığırları Atina'ya getirmekti. Bu zorlu görev öncesi çok sıcak Libya Çölünü geçmek zorunda olan Herkül, çöl'de yol alırken, sıcaktan çok sinirlenir.

Bunun üzerine Güneş'e (Helios) ok atıp sinirinin geçmesini sağlamaya çalışan Herkül'e, Helios bu cesaretine duyduğu takdirden ötürü, Herkül'e altından bir kayık hediye eder. Herkül bu kayık ile Akdeniz'de yol olarak Erytheia adasına ulaşır.

Adaya çıktıktan sonra ilk olarak çoban köpeği Orthrus ile karşılaşan Herkül hayvanı, zeytin ağacından yapılma sopası ile öldürür. Orthrus'un ardından, çoban Eurytion'u da aynı şekilde devredışı bırakan Herkül'ün karşısına en son olarak Geryoneus çıkar.

Hidra kanına bulanmış oklarından biri ile Geryoneus'u alnının ortasından vuran Herkül, korkunç titanın acı bir bağırışı ile ölmesine tanıklık eder. Bundan sonra, Eurystheus'a götürmek üzere, sığırlarla birlikte yola çıkan Herkül, İtalya'daki Aventine Tepesi yakınlarında mola verip uyuduğu sırada, sürünün bir kısmı Cacus tarafından çalınır. Sürünün geri kalanı ile yoluna devam eden Herkül, yolda bir mağara girişine geldiğinde, mağaranın içerisinden dışarıdaki hayvanlara gelen çağrıları duyar. Bunun üzerine mağaraya giren Herkül, Cacus'u mağaranın içerisinde öldürerek, çalınan hayvanları tekrar sürüye katar.

Atina'ya olan yolculuğu esnasında, Hera'nın gönderdiği dev bir at sineği tarafından korkup dağılan hayvanları toplamak için bir yıl daha vakit harcayan Herkül, yine Hera tarafından yol üzerinde suları yükseltilmiş olan bir nehri aşmak için de, nehrin bir kısmını taşlar ile doldurarak sığ bir alan oluşturur ve sığırların bu kısımdan geçmesini mümkün kılar. Uzun uğraşlar sonunda sürüyü Atina'ya ulaştıran Herkül, sığırları Eurystheus'teslim eder. Eurystheus ise hayvanların tümünü Hera'ya adak olarak kurban eder.
Read More

Tartarus (Tartaros)

yunan
Tartarus (Tartaros)

Tartarus (Tartaros), Yunan mitolojisi'nde, hem bir tanrı hem de yeraltında bir yer adıdır. Ünlü şair Hesiodos'a göre ağır bir demirin cennetten dünyaya düşmesi dokuz gün almaktadır.

Şaire göre, bir dokuz gün daha sonra ölüler diyarının en altında, Hades'in bile en uzağında yer alan Tartaros'a ulaşılır.İlyada'da Tartaros'la Hades'in arasındaki uzaklığın dünyayla cennet arasındaki uzaklıkla aynı olduğu söylenmiştir. Üç kat geceyle kaplı bir bronz duvarın içinde durmakta olan Tartaros, evrende oluşan ilk varlıklardandır. Yerleşiklerinden kiklopların gözcüsü buranın üstünde ikamet ve bekçilik eden intikamcı yarı yılan kampenin Zeus tarafından yok edildiğine rivayet edilse de, cesetlerin etini iliklerine kadar yiyip bitiren korkunç demon Eurinomus muhtemelen halen oradadır.

Yunan mitolojisine göre cehennemdir. Katiller, günahkarlar, tanrılara karşı çıkmış olanlar ve bunun gibileri yeraltının en dipteki katmanı olan Tartaros'a mahkûm edilir. Tartarosa'da hükmeden kişi Hades'tir bu diyar ölülerin mekanı olmasına rağmen yeryüzünden girilebilir lakin burayı korkunç 3 başlı köpek Cerberus korur. Bu konuyla ilgili Orpheus hikâyesi vardır: Orpheus, gelmiş geçmiş en büyük lir sanatkardır.

Karısı Eurydike'yi herşeyden çok sever. Ancak gün gelir, Eurydike ölür. Orpheus bu acıya dayanamaz ve karısını kurtarmaya karar verir. Ancak bu iş onun için zor olacaktır, karşısında hem ölülerin efendisi Hades, hem onun eşi Persephone, hem de bekçi Cerberus vardır. Ama öyle sever ki Eurydike'yi onu kurtarmak için her şeyi göze almıştır. Yeraltı dünyasının geçidini bulur, aşağı iner. Hades'in ve Persephone'nin karşısına çıkar.

Konuşarak onları ikna edemeyeceğini bildiğinden tanrılara lir çalmaya başlar. Hades ve eşi o kadar etkilenir ki çaldığı lirden ona izin verirler. Öyle bir şarkıdır ki bu Cerberus'u sakinleştirmiştir. Hades, Orpheus ile bir anlaşma yapar. Karısının gitmesine izin verecektir ama bir şartla: Orpheus ölüler ülkesi'nden çıkmadan ona bakmayacaktır yoksa Eurydike'nin ruhu sonsuza kadar kaybolacaktır. Orpheus kabul eder ve yola çıkar eşiyle. Ona bakmaması gerektiğinden Orpheus önden gider, lir çalarak. Çıkışa çok yaklaştığında kimine göre emin olmak için, kimine göre karısının çığlığını duyduğu için, kimine göre de sadece bir ses duyduğu için dönüp geriye bakar ve eşiyle göz göze gelir. Eurydike'nin ruhu sonsuzluğa karışırken eşini bir daha kaybeden Orpheus iyice kahrolur. Yaşayanların Dünyası'na döndüğünde kahrından fazla dayanamaz ve o da hayatını kaybeder. Eşi ile buluşup buluşmadıklarına gelince, bazıları onların buluşup sonsuza dek mutlu olduklarını söyler, bazıları da Orpheus'un lir çalarak eşini her yerde aradığını rivayet eder. "Kim bilirdi yaşamın en ölüm olduğunu, ölümünde en yaşam... duymuştum birkez, yaşayan ölülerdik biz, ve bedenimiz en tabutumuz." (Socrates. Plato, Gorgias 492)
Read More

Themis

Themis - Yunan Tanrıları
yunan
Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia'nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür. Zeus'un Metis'ten sonraki ikinci karısıdır. Babaları Zeus olan, Horae ve Moirae'nin annesidir.  Kendisi öfkeli veya cezalandırıcı değildir. Ona yeteri kadar saygı gösterilmediğinde veya adaletsizlik yapıldığında, o sessiz kalır ve onun yerine Nemesis gerekli karşılığı, cezayı verir. Themis, aynı zamanda kâhindir, kehânet gücü vardır, kehanetler yeri olan Delphi tapınağını o inşa etmiştir.

İlk dönemlerde tam zıddı olduğu Eris ile beraber ve benzer resmedilmiştir. Son dönemlerde ve daha sonraki çağlarda ise gözleri bağlı elinde bir terazi ile resmedilmiştir. Roma mitolojisindeki Iustitia (ilahi adaletin tecessümü) Themis'in roma mitolojisindeki karşılığıdır denilebilir.

Themis, doğada, mevsimlerin, yılların ve sanatların düzenini sağlayan bir Tanrıça üçlüsüyle canlı varlıklar arasında yaşamla ölüm dengesini kuran bir Tanrıça, bir Tanrısal varlıktır. Themis, yasadır, kuraldır. Ama gelip geçici bir yasa değil, Tanrılar dünyasında da insanlar dünyasında da değişmez evrensel ve ölümsüz doğa yasasıdır. Tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos Nemesis'dir.

Themis, Olympos’ta yaşar, Tanrıların toplantılarına başkanlık eder, Olympos'taki düzeni o korur, Homeros’u da tanır, bilir onu, Hera ile Zeus’la konuştuğunu gösterir İlyada’da, ama çok söz edilmez Themis ten, efsanesi, öyküsü yoktur, Her yerde her zaman vardır. Ürettiği, tanrısal varlıklarla sürdürür etkisini, bu varlıklarlarda Tanrılardan daha güçlü oldukları için ehramın tepesinde oturur gibidir Themis. Adı da koymak, yerleştirmek, oturtmak anlamına gelen bir kökten türemiştir. Kısaca belirtmek gerekirse; “Kılıç” adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, “Terazi” adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını simgeler. “Kadın” ve “Bakire” olması bağımsızlığı ifade eder. Ayrıca kadının gözü bağlıdır. bu da tarafsızlığını simgeler.Hukukun evrensel ilkelerini simgesel olarak taşıdığı için Themis heykeli adaleti en iyi şekilde ifade etmektedir.
Read More

Agamemnon

yunan
Agamemnon

Agamemnon, Yunan mitolojisinde Miken Kralı, Sparta Kralı Menelaos’un büyük kardeşi, orduları Truva (Troya) savaşına götüren kumandan. Atreus veAerope’nin oğludur. Yunan orduları Avlid’de Truva’ya yola çıkmak için toplandıklarında hiç rüzgar olmadığı için Agamemnon Av Tanrıçası Artemisrüzgarları serbest bıraksın diye kızı Iphigenia’yı kurban verdi. İphigenia, kurban olarak kesileceği sırada Artemis, bir dişi geyik göndererek kızın yerine onu kurban ettirtti ve kızı Artemis tapınağına rahibe yaptı. Böylece Artemis rüzgarları serbest bıraktı. Truva savaşında kazanılan zaferden sonra Agamemnon güzel Kasandra’yı da yanına alıp evine döndü. Agamemnon'un kızları Iphigenia'yı öldürmesini ve Cassandra'yla dönmesini sindiremeyen, Agememnon’un karısı Klytaimnestra sevgilisi Aigisthos ile birlikte Agememnon’u öldürdüler. Oğlu Orestes sonradan babasının intikamını aldı ve annesi ile sevgilisini öldürdü.
Read More