20 Ağustos 2022 Cumartesi

Hayvansal Tılsımlar

Hayvansal Tılsımlar


Tavşan Ayağı : İlginç bir tılsım daha. Hem de en popüler tılsımlardan biri. 20.yy'ın başlarında bu şöhreti yakalayan tavşan ayağı tılsımı için bir çok yerde bir dolu rivayetler üretilmiştir. Kimi "tavşanın ayağı uğurlu olsaydı, tavşana da uğur getirirdi, bakın şimdi o üç ayaklı bir tavşan" dedi, kimi hayvan haklarından bahsetti ve bunun bir katliam olduğunu savundu, kimi de onun uğuruna yürekten bağlandı ve onu en uğurlu uğuru saydı. Ama var olan bir gerçek, tavşan ayağının bir tılsım olarak kullanılıyor olmasıydı. Tılsım kaybetmek uğursuzluk sayılır ama, tavşan ayağı tılsımını kaybetmek kimilerine göre ölüm, zamansız bir felaket, kimilerine göre de çok büyük bir şanssızlık olarak algılanırdı.

Boynuz : Boynuzlar bugüne kadar birçok toplumda kah üzerinde taşımak, kah bir yere asmak suretiyle yaygın olarak kullanılan tılsımlardandır. Boğanın iriliği, vahşiliği gücü temsil ederken, çiftleşmesi doğurganlığı, çifte koşulması da bereketi temsil ettiği inancı onu bir tanrıya dönüştürür ve Antik çağ toplumları için bu durum ideal bir koruyuculuk timsali teşkil eder. Bir damına asılan ya da duvarına yerleştirilen bir boynuz o evin koruma altında olduğu inancını insanlara aşılar. Bugün altın ve gümüşten yapılan küçük ve tek bir boynuz bir zincirin ucunda boyuna asılır ve cinsel iktidar sembolü olarak kabul edilir.

Deniz kabukları : Bilinen koruyucu tılsımların en eskisi olan deniz kabuklarının 20 bin yıl öncelerine dayanan bir tarihi vardır. Deniz kabukları dünyanın bir çok yerinde tılsım olarak kullanıldıkları gibi, süs eşyası olarak da çok yaygındırlar. Deniz kabuklarını eskiden beri bir çok şeyle ilişkilendiren insanoğlu, onu hem nazara karşı koruyucu olarak, hem de doğurganlığı temsil edici olarak kullanmışlardır. Onların yumurta biçimli şekilleri gözü hatırlattığından, cesetlerin göz yuvalarına yerleştirilirdi. Bunda amaç, ölünün öte dünyayı çürümeyen gözlerle görmesini sağlamaktı. Bu çok yaygın bir gelenek olarak bilinir. Deniz kabuğunun kadın cinsel organına benzetilen yarık kısmından dolayı,bazı eski metinler onu dişi yaşam kapısı olarak adlandırır. O güçlü bir doğurganlık sembolü olarak ve de bir tılsım olarak, doğum sancıları ve kısırlığa karşı kullanılırdı. Kimi Asya ve Afrika ülkelerinde deniz kabukları hayvanların koşum aksesuarlarına takılarak onları nazardan korumak için de kullanılmıştır. Deniz kabuklarının takı olarak kullanılmasından sonra, bunların altın ve gümüşten olan taklitleri de yapılarak çok güzel birer süs eşyası olarak günümüzde de kullanılmaktadır. Bunların mavi sırlı topraktan, akik ve kuvarstan da yapılanları mevcuttur.

Baykuşlu Tılsımlar : Kem gözlere karşı en iyi koruyucunun yine bir başka göz olduğu varsayımıyla tasarlanan baykuş şeklindeki tılsımlar, en çok küçük bir Akdeniz adası olan Minorka'da kullanılmaktadır. En dikkat çekici özelliği gözlerin olduğu bu baykuş şeklindeki koruyucu tılsım, camdan veya metalden yapılır. Bugün bile hala popülerliğini koruyan baykuş tılsımlarının, Minorka'da evleri de büyük felaketlerden koruduğuna inanılır. Baykuşun uğursuz bir hayvan olarak bilinmesi, bu tılsımın pek fazla rağbet görmemesine yol açan en önemli etken olarak değer kazanır. Onun koruyucu rolü, pek çoklarına göre evrensel değildir. Çünkü o, gecenin şeytani yaratığı olarak bilinir.

Köpekbalığı Dişi : Kökeni Ortaçağlara dayanan ve günümüzde bile hem süs eşyası hem de koruyucu olarak kullanılabilen bir tılsım olan Köpekbalığı dişi  bir çok korumayı gerçekleştirdiğine inanılırdı. Bu tılsımın bu adı almasındaki nedene gelince ; Şiddetli bir fırtınada gemisi küçük bir adaya sürüklenen Aziz Paul, karaya çıkınca bir yılanın ısırmasına maruz kalır. O da buna tepki olarak o adayı kutsadı ve yılanlarına lanet okudu. O anda adadaki tüm yılanlar zehirlerini kaybettiler ve zararsız birer hayvan oldular. Bu yılanların zamanla ölmesi kayaların içinde fosilleşen üçgen şeklindeki dişleri ada halkı tarafından Aziz Paul'ün Dili olarak adlandırıldı ve bulundukları yerden çıkartılarak, üzerlerine altın, gümüş gibi montürler yerleştirildi ve kolye, gerdanlık, küpe gibi eşyalar haline sokuldular. Ama bunların aslında yılan dilleri değil, zamanla kayalarda fosilleşen köpekbalıklarının dişleri olduğu , çok sonra ortaya çıkacaktı.

Diş ve Tırnaklardan yapılan Tılsımlar
: Genelde ilkel toplumlardaki yerliler tarafından avlanan hayvanların diş ya da pençe ve tırnakları çok güçlü bir tılsım olarak görülürdü. Buna sebep olarak da hayvanlardaki o müthiş gücün, bu tılsımı kullananlara da geçeceğine inanılmasıydı. Ayı dişleri, bir kaplanın pençesi, bir kurt dişi, yaban domuzu ya da fil dişi çok rağbet gören, her birinin ayrı ayrı koruyucu bir güç yüklendiği tılsımlardı. Mesela bir ayı pençesi, doğum sırasında kadının en büyük yardımcısı olarak görülürdü. Ya da bir kurt dişi bebekleri korkulardan uzaklaştırır ve dişlerinin ağrılarını keser diye bilinirdi. İskandinav ırklarının bir çoğunda kutsal bir hayvan olarak bilinen Boz ayının pençesi, hayvanda bulunan o büyük gücün ve cesaretin tılsımı taşıyana yansıyacağı anlamı taşırdı. Bugün, bir kaplan dişi ya da pençesi, kumarbazların çok inandıkları bir uğur tılsımıdır.

Balık Tılsımları : Yüzlerce yıl Hıristiyan dininin sembolü olan balık, haçın kabul görmesinden sonra bu itibarını yitirerek yerini haça bırakmıştı. Asırlar sonra, 20. yy' da balık tekrar ortaya çıkarak, eski unvanına sahip olmaya başladı. Balık yüzyıllar boyunca cinsel bir sembol olarak ve Büyük Tanrıçanın üreme organlarını temsil eden bir simge olarak görüldü. Eski çağlarda böyle bilinen balık, Hıristiyan olmayan ülkelerde hala kısırlığa ve cinselliğe yardımcı bir tılsım olarak kullanılmaktadır. Kimileri balık tılsımları için " şeytandan korumasa bile taşıyanı cinsel yönden zevk alarak yaşamasını sağlayacak bir tılsımdır." derler. Balık tılsımları, Kuzey Afrika ülkelerinin bir kısmında şans getirmeleri ve cinleri, kötü ruhları uzaklaştırsın diye dükkan önlerine asılırlardı.

Yılan Figürlü Tılsımlar : Çelişkilerin hayvanı yılan, aynı zamanda da iyi bir koruyucu. Birçoğumuzun korktuğu, adının geçmesinin bile insanları ürperttiği yılan , Çağlar boyunca önemli bir tılsım simgesi olarak kullanılmıştır. Yılan şeklinde dolanmış yüzükler, yılan figürlü bilezikler ve kolyeler altınla birleşerek takı dünyasında önemli bir yer kaplamışlardır. Yılanlı tılsımların, hastalıklara karşı çok kuvvetli bir tesiri olduğu bilinirdi. Yılanı ölümsüzlük sembolü olarak da gören toplumlar vardır. Bugün Tıp dünyası bile bilinen bu ölümsüzlük yakıştırmasından dolayı yılanı amblem olarak seçmiştir.

Kedi : Bir patisi havada, oturan ve adeta birini çağıran pozda bir kedi düşünün! İşte bu Japonya'nın en gözde uğuru olan Neko'dur. Sahibine şans getiren ve kötü talihi uzaklaştırır diye bilinen bu kedi tılsımına Japonlar Maneki Neko, yani Çağıran Kedi ismini takmışlardır. Bu kedinin kaldırdığı patisi eğer sol ise, bu, işyerine müşterileri ve bereketi çağırıyor demektir. Şayet sağ patisini kaldırıyor ise, bu da bulunduğu eve huzur ve refahı davet ediyor demektir. Bu çağıran kedilerin beyaz renkte olanları mutluluğu, sarı olanları ise zenginliği işaret eder. Kara kedi de sağlık, sıhhat çağrısında bulunur. Ev girişine ya da dükkan vitrinine konulan bu kedi, gününüzün neşe içinde geçmesini sağlayacaktır. İrili ufaklı bir çok boyutlarda bulunan bu kedi tılsımları, eskilerde tahtadan yapılırlarken, şimdilerde çiniden yapılıp, geleneksel renklere boyanmaktadır.

Mercan (Kırmızı) : Yüzyıllardır tılsım yapımında kullanılan Kırmızı Mercan' ın , taşıyanı nazardan, cinlerden, büyü ve delilik gibi hastalıklardan koruduğuna inanılırdı. Hormon düzensizliği çeken kadınların ve doğumda zorluk çekmek istemeyenlerin üreme organları yanında bulundurduklarında kırmızı mercanın onlara yardım edeceğine inanılır. Ayrıca kırmızı mercanın bebekleri de koruduğuna inanılır. Hatta bebeklerde diş çıkmasına bile yardımcı olduğu rivayetler arasındadır. Kırmızı mercanın en etkili olduğu kullanım şekli, doğal halidir. Süsü eşyası kullanımında da kırmızı mercandan kolye, küpe ve yüzük yapılır.

Bokböceği : Mısır'ın bu kutsal böceği. Günümüz dünyasının bile en geçerli tılsımlarından biridir. Mısırlılar onun yaratılış, erkekliğin tartışılmaz gücü, üreme, bilgelik, reankarnasyon, ölümsüzlük ve yenilenmeyle özdeşleştirirler. Bokböceği tılsımı hemen hemen dört bin yıllık bir faal yaşam süresi gösteren ve dünyadaki tılsımların içinde en uzun bir geçmişe sahip olanıdır. Bugün bokböceği simgeli yüzük, küpe ve broşlar hala hazır kullanılmaktadır. Mısır'da hala bokböceği tılsımları uğur olarak satılmaktadır.

Diğer Hayvan Tılsımları

Ayı : Kadınlarda ağrısız, sancısız doğumun gerçekleşmesine yardımcı olur.

Geyik : Cinsellik sembolü olarak kabul edilir, kısırlığa iyi geldiği söylenir.

Kaplumbağa : Ani gelebilecek ölümlere, cehaletten, acele kararlardan ve zaaflardan korunmak için kullanılır. Efsanelerde ise, ebedi yaşam sembolü , gücün ve aklın simgesidir.

Kırlangıç : Şans ve mutluluk getirdiğine inanılır.

Yumurta : Doğurganlık sembolü olarak bilinir. Renkli taş yumurtalar evlerde sıkça bulunur.

Koç : Doğurganlık ve güç sembolü olarak kullanılır.

Keçi : Kısırlığa ve cinsel iktidarsızlığa karşı kullanılır.

Kuzu : Takana koruma yapar ve kısırlığı önleyerek huzur sağlar. Bir zamanlar o da balık gibi Hıristiyanlığın sembolü olarak kabul edilmiştir.

Yunus : Denizciler arsında pek yaygındır. Deniz kazaları ve denizden gelecek tehlikelere karşı denizcileri koruduğuna inanılır.

Akrep :
Kötülüklerden ve düşmanlardan koruduğuna inanılır.

Çekirge : Bilhassa çiftçilikle uğraşanlar için bol ürün ve bol kazanç demektir.

Güvercin
: Kutsallığın ve barışın sembolüdür, aynı zamanda yangın yıldırım ve sevgisizliğe karşı da kullanılır.

Aslan : Sağlıklı bir yaşam, bol para, başarı, güç ve cesaretin sembolüdür.

Arı : Doğurganlık, mutluluk, refah ve aklı temsil eder.

Boğa :
Cinsel iktidarsızlığa karşı kullanılır. Sevişmeden önce yatağın altına konulduğu bilinir.

Tüy :
İş yaşamında refah ve bol kazanç getirdiğine inanılır.
Read More

Ayırma ve Soğutma Büyüsü

Ayırma ve soğutma majisi

Bu aşk büyüsü formülü sayesinde nice çıldırma derecesine gelmiş sevdiği için intihar etmeyi bile düşünen aşıklar kendini herkese rezil etme derecesine gelenler dahi sevdiklerinden deyim yerindeyse buz gibi soğumuşlardır.

Cam veya porselen kap alınır kabın içerisine gül suyu, misk ve
safran mürekkep niyetine karıştırılarak bu karışım ile Ayetel Kürsi duası yazılır. Sonrada sevilen aşık olunan kişinin adı yazılır. Gece olması beklenir gece vakti bu kap dışarıda
yıldızların ışığı altına bırakılır. 

Sabah olunca kabın içine gül suyu dökülerek hafifçe
oğuşturmak suretiyle bu yazılar silinmeli ve aç karnına kahvaltı etmemiş olarak kabın
içindeki su içilmelidir. Yine aynı dua ve isim aynı yöntemle tekrar kaba yazılır ve
akşam dışarıya bırakılır aynı işlemler üç gün yapılmalı yani yazılmış su üç sabah aç
karnına içilmelidir.Üç gün bu işlemleri yaptıktan sonra kara sevdaya tutulmuş olan kişi sevdiğinden soğur onun adını bile anmak istemez adeta
onu tanımıyormuş ya da düşmanıymış gibi nefret eder.
Read More

Uzaktaki Kişiyi Kendine Bağlama

Uzaktaki Kişiyi Kendine Bağlama Büyüsü

Eğer bir kimsenin bir dakika sensiz kalmamasını istersen; Cuma gecesi nısfu’l-leylde bir mahalde …. kere ihlas-ı şerifi okuyup ondan sonra … vefk-ı kenanı yazıp misk ve zağferanla yazıp eyyam-ı buhurla buhurladıktan sonra ilave olarak biraz kebere ve kendir ve udu’l-hindi buhur verip sonra yine vefki o gece karşına alarak …. kere yine ihlas-ı şerifi okuyup vefki sağ koluna bağla.

Sonra bu levhadan 3 parça yazıp günde birisini ateşle tütsüle. Sonra bu aksam-ı bir yenir nesne üzerine okuyup o ademe yedir. Fi’l-hal kalbinde bir nur-ı muhabbet zahir olur bir dakika seni görmeden duramaz.
Read More

Kaçanı Döndürme Büyüsü

Kaçanı Döndürme Büyüsü


7 ayrı kağıda yazılı esma ve duaları yazıp üzerlerine 3 günlük, .. kizbara, .. tane iri tuz koyup büktükten sonra birer birer ateşe atılır ve dumanı bitinceye kadar kağıtta yazılı esma ve dualar okunur. Buna .. gece devam edilir. Bu müddet zarfında kaçmış veya sevgili geri gelmezse bir tertip daha tekrarlanır.

Okunacak dua:

Antayuşin2, helfuşin, helkuşin2, karişin 2, kayişin 2, harişin 2, ezrişin 2, keykemuşin2, tevekkelu ya huddami hazihilesmai vel ayati veclibu ve heyyicu vezicu keza ila in kanet illa sayhaten vahideten fe izahüm cemiun ledeyna muhdarun. Ve innehu le kasemün lev ta’le mune azim. Ihdaru ve tevekkelu ve heyyicu vezicu kalbi filan bin filane bihakki ahiyen şerahiyen ezunayin esbavütün ali şeddayi. Elvahan3, elacele3, essaate3.
Read More

Büyücüyü Tanıma Yolları

Büyücüyü Tanıma Yolları


1) Eğer kendisi hastaya annesinin ve kendi ismini sorarsa. ( bu cin i kime göndermesini bilmek için)

2) Hastaya ait bir eşya istiyorsa .( t-şört,kravat,iç elbise vs...)

3) Allahın adını anmadan kurban kesmesi ve onun kanını hastaya sürmesi

4) Alçak sesle anlaşılmayan şeyler konuşması.

5) Hastaya muska vermesi, bir kağıda anlaşılmayan yazılar yazması ( numaralar,yıldızlar, kareler...) bu yazılı bir büyüdür

6) Hastaya birşeyler veripte bunları toprağa koymasını istemesi

7) kullağına anlaşılmaz şeyler konuşması


bazen sihirbaz hastanın isminı ve neden geldiğini hastaya önceden söyler ( cinleri aracılığıyla kurbanın adını biliyordur onlara sorup öğrenir siz de sanarsınız ki o adam çok şey biliyor halbuki hiçbirşey bilmiyor, bilse cehennemde kömür olacağını da önceden bilmesi icap eder? 







Peygamber efendımız s.a.v buyurdular : " kim bir büyücüye gider ve ona inanırsa , bana indirileni inkar etmiş olur.8YANİ HAŞA KURAN-I KERİMİ İNKAR ETMİŞ OLUR ) Buhari
Read More

El Hayy-Kayyum İsimlerinin Sırları

El Hayy-Kayyum İsimlerinin Sırları


Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir(hayy),kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür(2/255) Ayetel Kürsi

El Hayy:gerçek hayat sahibi diri ve canlı olan her şeye hayat veren.

El Hayy-18 dir fakat 324 adet okunması daha iyi olur.saati Güneş günü Pazardır.
sırları

1.verilen miktarda bir hastaya okunursa şifaya kavuşur,çok faydalıdır.

2.300 bin kere okuyan kimse hastalık nedir bilmez.

3.Bu isme devam eden kimsenin ömrü uzut ve sıhhatli olur

4.üzerinde yorgunluk halsizlik hisseden kimse okumaya devam ederse enerjisi yükselir o hallerinden eser kalmaz.

5.bu isme devam edenin kalbi nurlanır

6.Seher vaktinde 324 kez okuyan ve devam eden kimse istediği kimsenin kalbini kazanır.

El Kayyum: gökleri yeri ve bütün mahlukatı ayakta tutan

El Kayyum-156 saati Müşteri,günü Perşembedir.

sırları.

1.bu ismi zikreden kimse mutluluğa erer.istediğine kavuşur.

2.hergün 780 kez okuyan kimse her tutuğu işi kolayca halolur, her yerde herkes tarafından sevilir sayılır itibar görür.

3.bu ismi kendisine vird edinen kimsenin işleri kolaylıkla olur Cenabı Hak işlerini kolaylaştırır yoluna sokar.

4.unutkanlık sorunu yaşanlar bu isme devam ettikleri sürece unutkanlıkları gider ,hafızaları gelişir ,hiçbir şeyi unutmazlar.

5.Ya Hayyü Ya Kayyum isimlerini güneş doğarken Zühre saatinde vefki üzerinde iken 174 veya 870 defa zikreedn kimse az zamanda birçok olaganüstü hallere vakıf olur bir takım gizli sırlara erişir,özellikle yıldızların esrarı kendisine açılır binlerce yıllık yıldızların esrarına vakıf edilir.Yerin ve denizlerin altında olup biten birtakım olaylardan ve uzayın derinlikteki esrarengiz şeylerden haberdar edilir insanların kafa ve kalplerinden geçen bir takım şeylere de nufüs edebilir.

6.Ya Hayyu Ya Kayyum isimlerini bir likte 184 kez zikreden kimsenin her muradı Allahın izniyle gerçekleşir.
Read More

Sihrin İnsan ve Hayvan Üzerindeki Etkileri

Büyünün İnsan ve Hayvan Üzerindeki Etkileri


İbn-al-Hacc, Şumus al anvar’ın 1329 H. Baskısının 75.sayfasında 5. Mesele başlığı altında sihirlerin 30 grubunu saymış ve şöyle devam etmiştir.

Bir süre önce himmetinde bulunduğum cinlerin reislerinden Dahmuş’u elde etmiştim.

Bana sayısız meselelerle hizmet veren bu cin’e sihir yapılmış kişinin alametlerini sordum.

Bana: “Sihir kendini 30 grupta gösterir.” Dedi. Bende: “Bana bunları, Allah’a ve Süleyman Peygamberin ahitlerine yemin ederek yalan söylemiyeceğini dedikten sonra say” dedim.

O’da şöyle karşılık verdi: “Kendisine sihir yapılan kişi kapısı kapalı bir eve benzer ki; içine kapısından başka hiçbir giriş imkanı yoktur. Bir anahtar olmazsa eve girmek mümkün olabilirmi?”

Ben de: “Hayır” dedim.Bir başka örnek daha vererek şöyle devam etti: Bir insanın vücuduna bir diken veya ok saplansa, bunları çıkarmadan ağrısının dinmesi mümkün değildir. Değil mi?Ben de “Evet” dedim.

Sonra grupları şöyle anlatmaya başladı:

1- Kocaya öyle hükmeder ki; karısından nefret eder. Sihir yapılmadan önce kocasını ne kadar çok seviyorsa, o derece tiksinir hale gelir.

2- Kadına hükmederek kocasından nefret ettirir. Ondan o derece tiksinir ki; gözüne sanki kocası değil de bir domuz veya bir düşman gibi görür.

3- Bekar kadınların evlenmelerine engel olur. Böyle sihir yapılmış kişileri istemeye gelenler bu isteklerinden vazgeçerek geri dönerler.

4- Bakirelere yapılır. Öyle ki, bu kızlar sokağa çıkmak istemezler. Kimse de bunların oturduğu yere pek uğramaz olur. Zorlanarak gelseler bile sanki ölümdan kaçar gibi uzaklaşmaya çalışırlar.

5- Aile reisine yapılır. Çoluk çocuğuna hiç yoktan bağırıp çağırır ya da döver.

6- Koyunlara yapılır. Karınlarındaki döllerini öldürür. “Bu nasıl olur” dedim. Dahmuş şöyle cevap verdi: Göğü direksiz ayakta tutan Allah’a yemin olsun ki; sihir yapılıp ta koyun sürüsü üzerine tatbik edildiği zaman, şeytanlar bu sürünün hayvanlarına havale edilirler. Bunlar da, koyunların rahimlerinde döl hasıl olmasına mani olurlar.

7- Evcil hayvanlara musallat olup, eklemlerinde hastalık yaparlar.

8- Sihir yapıldığı esnada görevli kılınan şeytanlar hayvanların rahimlerine darbe vurarak dölünü düşürürler.

9- İneklere yapılır, süt vermemeye başlar. Verse de yağsız olur. Bundan sonra Dahmuş dedi ki; Şeytanlar, katır, eşek ve at’a sihrin hükmünü icra ettiremezler. Bunlar da ortaya çıkan hastalık belirtileri nazardandır.

10- İnsan çocuğunun ölümü için yapılır. Sihir yapılan kadının çok az çocuğu hayatta kalır. Sihirin tesir ettiği kadının üzerine şeytanlar hücum ederek, kasıklarına, makadına ve karnına çeşit türlü sihirlerle vurarak dölünü düşürürler.

11- Kimi zaman küçük çocukların ölümleri için yapılır. Bu halde, şeytanların müvekkel kılındığı çocuklar, bunların çeşitli darbelerin maruz kalırlar. Daha kötüsü: şeytanlar “Bahri arzak” (mavi deniz) denilen yerdeki bir kaynaktan getirdikleri suyu içirirler ki; bu sudan içen çocuk hastalanıp ölür. Bu sudan yetişkinlere içirildiği takdirde bunların karınları şişer ve su toplar.

12- Salı veya Cuma günü Başak burcunun tali olduğu bir zamanda bir kadın resmi çizilip istenilen herhanği bir kadın üzerine tatbik edilirse, o kadının her doğuracağı kız çocuğu olur. Bunun üzerine: “Ey Dahmuş, nasıl olur da erkek çocuk doğurabilecek bir kadın (sihir yapıldıktan sonra) yalnızca kız çocuğu doğurur hale gelir.” Dedim. Buna şöyle cevap verdi: Muhammed sallalahü aleyhi ve selemi alemlere peygamber olarak gönderene yemin olsun ki, doğrudan başka bir şey bildirmedim ve gerçekten gayri bir şey konuşmadım. Mağrib (Kuzey Afrika)’in denize yakın ücra bir yerinde malum bir bitki yetişir. Türlü türlü sihirlere müvekkel olan şeytanlar, bu bitkiyi alıp sihir yapılan kadına yedirirler. Bunun üzerine kız çocuktan başka çocuk doğurmaz olur. Zaten bu bitkiden yiyen kadın sihir yapılmamış olsa da kız çocuğu doğurur.

13- Öyle büyü yaparlar ki, koca karısına yaklaşımda bulunamaz.

14- Yeni geline isabet eder. Kocasından hemen nefret eder.

15- Kadına isabet eder. Kocası ile münasebetten tiksinti duyar ve ona hoşlanmadığını söyler.

16- Adama yapıldığında eklemlerinde hastalık yapar.

17- Kadına yapılır. Başında ve karnında su birikir.

18- Kadınlara isabet edip yüzlerini değiştirir. Yani ağzı ve yüzü eğilir.

19- Kadına yapılır. Çocuk doğuramaz olur. Görende kısır olduğunu zanneder. Böyle sihir yapılmış kadında hayız gördüğü halde çocuk doğuramaz. Çünkü şeytanlar rahmin faaliyetine mani olurlar.

20- Yapıldığı zaman, mal, eşya ve hayvanlar telef olur.

21- Karı kocanın arasını açmak için yapılır.

22- Yapıldığında, bir aile ve grup içinde anlaşmazlık ve kin doğmasına neden olur.

23- Erkek olsun, kadın olsun, yapıldığı zaman hasta eder. Şöyle ki; Cinler, sihir yapılanın vücuduna vurarak kurtulması güç hastalıkların oluşmasına neden olurlar.

24- Yapıldığı zaman, kadın olsun, erkek olsun, insanların gözünde hor ve hakir görünmelerini sağlar. Hiç kimse bu sihirden dolayı bu kişilere değer vermez.

25- Görevliye yapılır. Çalıştığı işinden uzaklaştırılır.

26- Yapıldığı kişinin elinde mal ve para cinsinden ne varsa hepsi gider yani iflas ettirir.

27- Kadına yapılır, ne evlendiği koca ona sabreder ne de kadın evlendiği kocaya dayanır. Her iki şekilde de genellikle boşanmalarını sağlar.

28- Sihir yapılan kişi evinde kalamaz. Sihir tesirini gösterdiği süre içinde türlü nedenlerle gurbette kalıp vatanına dönemez.

29- Güzel bir kadına yapıldığı zaman onu kocasına ve insanların gözüne çirkin gösterir.

30- Erkek veya kadın olsun, yapıldığı zaman rengi değişir, sararır ve sonunda aklını yitirir.

Dedim ki; Ya Dahmuş “Bütün bu sihirlerin ilaçlarını bana bildir.”

“Bu sihirlerin bozulması şu şekilde olur.” Diyerek her birinin ilacını bana bildirdi.
Read More

19 Ağustos 2022 Cuma

El Vekil Zikri

El Vekil zikrinin sırları


El Vekil :Kendisine güvenen kullarının işlerini en iyi şekilde yoluna koyan ,kullarının rızıklarına kefil olan demektir.

El Vekil-66:zikir saati Zühre günü Cumadır (Ya Vekil şeklinde okumak daha uygundur)

Sırları

1.Bu isim boyun eğdirmeye elverişli isimlerin başında gelir, her ne niyetle okunursa istenilen olur ,okunan okuyan kişiye boyun eğmek zorunda kalır

2.Her gün 76 kez okuyan kimse yangından suda boğulmaktan rüzgardan ve fırtınadan korunur, zarar görmez , yine zelzele şiddetli rüzgar ve fırtınadan korunur

3.bu ismi kendine adet edinen ,hergün okuyan bir kimse bol hayır bol rızık bol kazanç bol hayır içinde kalır, Cenabı Hak ümit etmediği yerden rızıklandırır,Allahın bol bol ikramına mazhar olur

4.Bu ismi zikreden ve zikre devam eden musibetlerden korunur,
Read More